Foma dijital - oğuz erkara

Merhaba,

2016 Şubat ayında İtalya'nın Como kenti civarlarında bir kasabada, eşimle beraber fotoğraf çekerken üzerimizden aniden gelen bir dalga geçti. Makinaları hemen kabanlarımızın altına sokarak dalgadan koruduysak da ıslanmalarını engelleyemedik. Hemen sildik, kuruladık, kuruttuk ama; her iki makina da (Canon 5D Mark II ve Canon 40D) çalışmadı.

Gezimizin sondan bir önceki günüydü...

Türkiye'ye döner dönmez, hemen ertesi gün, her iki makinayı da İzmir Kemeraltı'nda 857 Sokak Salihağa İş Hanı Zemin Kat Pasaj İçi No: P 12 (Konak Postanesi Arkasındaki Han) de yer alan Foma Dijital'e götürdüm. Oğuz Bey dükkanda yoktu, Yalçın diye gençten bir arkadaş vardı.

Ekipmanı kontrol ederken, kaza esnasında da 5D Mark II'nin üzerinde takılı olan Canon 16-35 f2,8 II lensimin de çalışmadığını gördük. Sonuçta 40D, 5D Mark II ve ve 16-35 f 2,8 II'yı kendisine teslim ettim. Bir not kağıdına adımı soyadımı, telefon numaramı, teslim ettiğim ekipmanı yazdı. Yukarıda bu bilgileri bilgisayara işleyeceğini söyledi.

"Makinaları sökeceğiz, en az 15 gün özel yağlar içinde bekleteceğiz, hemen olmaz..." diye en az on kere söyledi. "Ben sizi arayıp, durumları hakkında bilgi vereceğim." dedi. Tamam, dedim, acelem yok.

Bir buçuk ay geçti, baktım ses yok, ben aradım. "Haftaya toplayıp deneyeceğiz. Ben sizi arayacağım." dedi. Aramadılar. Yine ben aradım, yine aynı cümleler: "Ben sizi şu gün arayacağım." 20 gün öncesine kadar hep ben aradım ve onlar hep aynı şeyi söylediler.

20 gün kadar önce, eşimle kalktık İzmir'e dükkanlarına gittik. Bizim makinalerımızı, lensimizi verin, biz bir de İstanbul'a götürüp oarada baktıralım, dedik. "Salı gün Oğuz Bey gelecek, makinaları o toplayacak, o söktüğü için ben toplayamam. Ben sizi çarşamba günü arayacağım." dedi yine Yalçın. Tabii yine aramadı.

Birkaç gün sonra eşim İzmir'e dükkanlarına gitti. Bu sefer Oğuz Bey dükkandaymış. Oğuz Bey, eşim yanındayken, beni aradı: 40D'nin 250 TL masrafı var, 5D Mark II'yi topladım ama, çalışmıyor, çalışacak gibi de durmuyor." dedi. Ve ekledi: "Lensi bulamıyorum."

Nasıl bulamazsınız, dedim, Canon 16-35 f 2,8 II dedim, Yalçın'a teslim ettiğimi, her şeyi başından anlattım. Bu arada, Yalçın dükkanda değilmiş, evini tamir ettiriyormuş, ertesi gün gelecekmiş dükkana. Yarın o gelince buluruz, dedi Oğuz Bey. Tamam, dedim. Hemen Yalçın'ı aradım. Yalçın: Lensin oralarda olması lazım, Oğuz bey görememiştir, yarın ben bulurum, dedi.

Eşim, o gece İzmir'de kaldı. Ertesi gün tekrar gitti dükkanlarına. Bu sefer Yalçın da Oğuz Bey de dükkandaydı. Beni tekrar telefonla aradı Oğuz Bey. "Lensi bulamıyoruz." dedi. Peki nolacak, dedim. "Gelecek hafta teknik servisi komple boşaltacağız, burlarda bir yerdedir, mutlaka bulacağız." dedi.


Eşim, makinaları aldı, döndü. Sinirimden, üzüntümden makinalara inanın hiç bakmadım bile.

Ve kaç gün geçti, yine hala haber yok.

Ne diyeceğimi, nasıl kızacağımı ve nasıl beddua edeceğimi bilemiyorum. Allah bildiği gibi yapsın diyorum.

büyük geçmiş olsun herkese heryere duyurun hocam. Böyle insanlara kimse güvenip bişey vermemeli alışveriş yapmamalı

Teşekkür ederim.

Makinalardan, çok üzülerek de olsa, vazgeçmiştim. Aldığınız gün değerini kaybetmeye başlıyor. Mesela Mark II'yi 5 milyara (o zamanki parayla) almıştım. Şimdi kaça! Allah başka dert vermesin, oldu bir kere, demiştim.

Ama lensimin arızalanmasına çok üzülmüştüm. Ve şu an lens yok, adamlar daha vidasını söküp bakmadan, koskoca lensi kaybettiler! Şu anki değeri 5 bin lira. Ve ben orta gelirli bir insanım, o lensi alabilmek için kaç yıl para biriktirdim. Bu nasıl esnaflıktır? Bunlar piyasaya nasıl, biz tamirciyiz, şuyuz buyuz, diye çıkıyorlar?

Bugün telefon ettim. Teknik servisi yarın boşaltıp arayacaklarmış. Bu nasıl bir genişliktir!

Çok sinirleniyorum ama; beddua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor.

http://img.donanimhaber.com/upfiles/...68c3dfbf86.JPG

Polise gidip şikayet edin... belki biraz aşırı gibi görünebilir ama... ya da dava açabilirsiniz.
En azından tarafinizca birşeyler yapmış olursunuz diye düşünüyorum.

Tekrar çok geçmiş olsun.


Sent from my HTC One 801e using Tapatalk

Tabiki kesinlikle polise gidin, mumkunse polis karakoluna gidin, polisi alin mekana gidin! İzmir'de cok bu tarz adamlar gercekten, hirsizlik mallar, dalaveralar, calinti urunler cok cok rastliyoruz. Boyle sessiz falan kalmayin, artik forumlarda bu tarz mevzularda cok ses getirmiyor. Facebook'a da yazin, ekleyin adami etiketleyin, sahibinden seri ilanlar vb yerler var gruplar vs hepsine yazin. Ama polis olayini kesinlikle ve kesinlikle yapin. Bunun adi sabaha kadar sahtekarlik, duzenbazlik, hirsizlik. Bedduayi falan birakin hocam, gidin polise sikin polisi bu zibidilerin dukkanina, konussunlar bakalim ne diyceklerse. Bu isin sonunda size en kotu ihtimalle ya lensinizi vermeliler yada uste tamire binayen 300-500 verir saglam bir 16-35 ii alirsiniz. Olmasi gereken budur.

Desteğiniz için teşekkür ederim.

Bu iş tabii ki böyle kalmayacak. Tabii ki hakkımı arayacağım. Ağırdan alıyorsam bu, işin güzellikle, iki taraf açısından da kırıcı olmadan halledilmesi içindir.

Şunu biliyorum: Oğuz Bey o dükkana aylarca uğramadı, başka bazı işler peşinde olduğunu zaten kendisi de söyledi. Bu zaman zarfında Konya'da şurda burdaydı. Dükkanı Yalçın'a emanet etmişti.
Tabii ki ben bunu aylar sonra, lensi kaybettik dediklerinde öğrendim. Oğuz Bey'in dükkana ayda bir uğradığını bilsem, malzemelerimi onlara vermezdim.
Tabii Yalçın da dükkanı zaman zaman, kendisi de itiraf ettiği gibi, arkadaşlarına emanet etti, kendi işlerini halletmeye gitti. Birisi de lensi çantasına attı.

Ben onların esnaflıklarının bu kadar olduğunu bilsem makinarı, lensi kırar atardım da onlara yine teslim etmezdim. Ama internette haklarında olumsuz yazan hiçbir şey yoktu.
Konuyu internete taşımaktaki amacım da budur: İnsanlar bunların nasıl tamirci, nasıl esnaf olduğunu görsünler, duysunlar. Makinalarını, lenslerini bu adamlara emanet etmesinler, edeceklerse de iki kere düşünsünler. Ben bunlar hakkında tek bir olumsuz yorum okumuş olsaydım asla malzemelerimi onlara götürmezdim. Bu olan basit bir olumsuzluk da değil koskoca ve çok kıymetli bir lensi kaybettiler.

İşin en sinir bozucu tarafı da adamların kayıtsızlığı. Ben İzmir'de oturmuyorum; iş ediniyorum, günümü buna ayırıp 200 kilometre yol tepip dükkanlarına gidiyorum, söyledikleri şu: Hık mık, çok haklısınız, dükkanı bir kere daha arayacağız, sizi şu gün arayacağız.... Arayacağız dedikleri günün üstünden bir ay geçiyor, arayan soran yok. Bunun adı pişkinlik, başka ne denebilir.

Olmaz ama, lens bir yerlerde satılığa falan çıkarılırsa alıcı olacak kişilerin dikkat edebilmesi umuduyla lensin seri numarasını da yazıyorum: Canon 16-35 f2,8 II 5822032

Aman, hemen aklıma yazdım, asla bu dükkana gidilmeyecek.
Hatta bir araştırmada yapayım bakalım piyasada durumları neymiş.
Geçmiş olsun.....