Caner Bey,
Her kişi düşüncelerini kendi yaşadıkları ve tecrübeleri üzerine inşaa ettiğinden, farklı tecrübeler farklı düşünce yapılarına ortam hazırlayabiliyor.
Mesleğim gereği birçok uluslararası faaliyette ve toplantıda bulundum.. Bunların önemli bir kısmı da yurtdışında gerçekleşti.. Her nekadar toplantıların omurgası bu konu olmasa da insan misafir ettiği yada misafiri olduğu toplumlardaki algısını merak ediyor.. Ve görüştüğüm insanlar da akademisyen yada üst eğitim grubundan insanlar olduğu için bu konular daha derinlemesine görüşülebiliyor.
Bu vesile ile Almanlar ile o kadar olmasada özellikle Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar, Kuzey Avrupalılar, Doğu Avrupalılar, Asyalılar, Araplar ve Kuzey Afrikalılar ile bayaa bir diyaloğum oldu..
Avrupa ve Amerikalılar tamamen kulaktan dolma fikirler ile sürekli bizleri sürekli bir Ermeni ve Rum katili olarak tanımlıyorlar.. Doğu Avrupalılar topraklarını işgal etmiş, gözünü kan bürümüş bir babar toplum olarak niteliyor.. Araplar yıllarca onları sömürmüş ve özgürlüklerini zapttetmiş bir ikinci sınıf müslüman olarak tanımlıyor.. Asyalılar ise en son kiminle konuştular ise o şekildeler...
Bu örneklerden özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde devletlerden ziyade toplumların verdikleri bir fikir mücadelesi var.. Rum yada Ermeni lobisinin Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi yada Ermenistan devletinden daha fakir olduğunu söyleyebilir miyiz? Hatta tam tersine; bu hükümetleri kontrol eden dışarıdaki vatandaşlarıdır.
Her Rum yada Ermeni asıllı öğrenci yurtdışında eğitime gittiğinde mutlaka oradaki ırkdaşları ile bir araya gelip oradaki öğrenci faaliyetlerinde görev alırlar... Peki bizim öğrencilerimiz..? Benim en çok duyduğum Türk öğrenci profili bir gecede en çok nekadar para harcadığı ile meşhur olanlar.. Yada geldiklerinde aksanları değişmiş olanlar..
Herneyse.. İfade etmeye çalıştığım şey.. Devletlerin savaşı politikadır.. Ve halkları ilgilendirmez.. İnandırıcı değildir.. Masa başındadır.. Ancak toplumları ilgilendiren savaş; kültür ile, sanat ile, ekonomi ile, farkındalık ve farklılık ile, her sohbet ortamında yapıcılık ile; yani kısaca milli bilinç ile oluyor.. Ve bu şekilde kazanılıyor..
En başta da ifade ettiğim gibi; kendimi "kesinlikle" Avrupalı olarak da görmüyorum.. Ancak illa bir sınıfa girmem gerekir ise bu Asya olmalı.. Yada organizasyon yapısı gereği Avrupa olmalı.. Yoksa insanlardaki algımızı daha da olumsuz etkileyecek Orta Doğu kesinlikle olmamalı...