Yeni kabul edilen Tüketici ve Cayma Hakkı tasarısı

Nette gezinirken denk geldiğim ilginç bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Tüketicinin korunmasıyla ilgili yeni bir yasal düzenlemeyle ilgili bir süredir çeşitli çalışmalar yapılıyordu ama son okuduğum bilgilere göre söz konusu tasarı yasalaşıp yürürlüğe girmiş durumda. Yeni düzenlemedeki bence en ilginç yenilik ikici el satışlarla ilgili.

Alıntı:

---

İspat yükü
MADDE 10-
3) Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, üretici, ithalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren bir etiket konulur. Bu etiketin tüketiciye verilmesi veya ayıba ilişkin açıklayıcı bilginin tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Teknik düzenlemesine uygun olmayan ürünler ise hiçbir şekilde piyasaya arz edilemez. Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır.

Zamanaşımı
MADDE 12-
(2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz.

---

Ne dersiniz? Örneğin bir ikinci el sitesi aracılığıyla satmış olduğumuz lensin 7 ay sonra AF motoru bozulursa alıcı bizden bunun tamirini talep edebilecek gibi.

Eğer faturalı kesip satış yaparsan talep eder. Ama satış elden nakit al gülüm ver gülüm şeklinde olduktan sonra kimden ne talep edilecek ki. Resmi fatura evrak vs yok.

Tahminim satışın gerçekleştiğini ispat eder nitelikte bir belgenin olması gerektiği yönünde. Ticarethanesi olmayan bizleri çok fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Ancak araba, ev gibi devir teslim esnasında belgelerin konuştuğu satışlarda karşımıza çıkabilecek bir durum. Nette biraz araştırdım karşıma şöyle bir konu çıktı.

SORU

Alıntı:

---

Müvekkil 25.06.2010 tarihinde noter satışı ile iş arkadaşının eşinin arabasını güvene dayalı olarak satın alıyor. Bu yakınlıktan dolayı satıcı aracı on gün sonra teslim ediyor.Bu süre içinde satıcı arabanın lastiklerini çıkma lastiklerle değiştiriyor. Bir ay sonra müvekkil şehir dışına çıkıyor ve arabada ciddi sorunlar yaşıyor. Arabanın km si ile oynandığını baskı,balata,motor revizyonu gerektiğini öğreniyor. Dört kez turbo değiştiriyor sadece. İlk arıza ortaya çıktığında satıcıyı arıyor ve satıcı değişik tarihlerde kendisine hasarlara binaen bir miktar para da ödüyor. En son yaptığı bunca masraftan sonra en az 8000,00 TL daha ödemesi gerektiğini yetkili serviste öğrenen müvekkil çıldırıyor. Genel hükümlere göre tazminat davası açmam gerektiğini düşünüyorum.Öncelikle aracın mevcut halini tespit ettirip satmaya çalışmak, zarara ilişkin de tazminat istemek bana daha mantıklı geldi. Bunun için öncelikle satıcıyı ihtar etmeli miyim? ve tazminat talebimin içeriğini nasıl belirlemeliyim? Teşekkür ederim..

---

CEVAP

Alıntı:

---

öRNEK : Müvekkiliniz aracı 25.000,00-TL'ye satın aldı. Satın alma tarihindeki ayıpsız sürüm değeri 23.000,00-TL olsun, yine ayıplı haliyle satın alma tarihindeki sürüm değeri de 14.000,00-TL olsun. Alacak olarak;
14.000,00/23.000,00*25.000,00=15.217,00-TL
25.000,00-15.217,00=9.783,00-TL

Bu örnekte istenebilecek olan alacak miktarı 9.783,00-TL'dir. Tazminat talebenizin içeriğini bu şekilde belirlemeniz gerekmektedir.

---

Elden yapılan alışverişlerde elbette sorun yok ancak çoğumuz ikinci el alışverişini Sanalpazar, Gittigidiyor ve Sahibinden gibi siteler üzerinden gerçekleştiriyor ve bu tür satışlarda ne kadar farkına varmasak da siteler tarafından satış sözleşmeleri oluşturuluyor ve alıcı da satıcı da bir nevi kabul etmiş oluyor.

Sahibinden get ile sattigim bir lensin 4 gun sonra bozuk oldugu soylendi konuyu arastirinca hicbir hakkimin olmadigini ogrendim mecburen iade aldim ve lenste hicbir sorun yoktu lensin yeni sahibi gayet memnun lensinden
Yani boyle durumlarda saticida madur olabiliyo mumkun oldugunca elden alisveris yapmak lazim

GT-N7000 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi

Bu ikinci el satış sitelerinden alım yada satım yaparken malzemenin durumu ile ilgili bir konu geçiyor mu sözleşmede yada herhangi bi yerde. Diyelim satan kişi malın durumunun sorunsuz olduğunu yada alan kişi sorunsuzca teslim aldığını kabul etmiş oluyor mu? Yani biz sorunsuz sattık adam tuttu bir yerlere vurdu malzemeyi yada düşürdü sonra da kardeşim bana sorunlu malzeme sattılar dedi neden sorumlu kişi satıcı olsun. Tam tersini düşünelim birde, biz malzemeyi aldık ama gerçekten sorunlu çıktı ve satıcı da eeee kardeşim alırken bakacaktın kabul ettin artık malzemeyi dedi bu sefer neden alıcı tek suçlu olsun. Yani bu tip ayrımlar tam olarak nerelerde ortaya çıkıyor? Üye olurken okuyup anladığımızı sandığımız sözleşmeler yeri gelince çok önemli oluyor galiba.