Sakarya da Koleksiyonu için müze arıyor

http://img404.imageshack.us/img404/733/mgdt.jpg
Sakarya’da yaşayan Tamer Selçuk , 2 bin 150 parçalık fotoğraf makinesi koleksiyonuna sahip. Selçuk, yer tahsis edildiği takdirde dünyanın en büyük fotoğraf tarihi müzesini açabileceğini ve projesinin hazır olduğunu belirtiyor.

Selçuk’un paha biçilmez koleksiyonunda, fotoğraf makinesinin icat olduğu 1826 yılından bu yana dünyada üretilen markaların bütün modellerinden en az birer tane bulunuyor. Müze açma isteğini defalarca dile getirmesine rağmen hiçbir kurumun ve hiçbir yetkilinin aramamasına ise içerliyor: “Bu ilgisizliğe anlam veremiyorum.”

Metalurji mühendisi olmasına rağmen mesleğini icra etmeyen Selçuk, Sakarya’da fotoğraf makinesi tamirciliği yapıyor. Selçuk, üniversite eğitimi alırken, hem elektronik cihazlara merakından hem de aile bütçesine katkıda bulunmak için televizyon tamircisinde başlıyor. Dükkan sahibinin bir fotoğraf makinesi hediye etmesiyle makinelere ilgi duyan Selçuk, arızalanan makinesini deneme yanılma yoluyla kendisi tamir ediyor. Bu şekilde fotoğraf tamirciliğine öğrenciyken başlıyor. Okulu bitirip mühendis olmasına rağmen mesleğini yapmayarak fotoğraf makinesi tamirci dükkanı açıyor, bir yanda da koleksiyon yapmaya başlıyor.
En büyük müzede 650 parça var, bende 2 binin üzerinde parça mevcut
Yaklaşık 30 yıldır fotoğraf makinesi koleksiyonu yapan Selçuk, halen koleksiyonuna parça eklemeyi sürdürüyor. 15 yaşında başladığı sigarayı 13 yıl önce bıraktığını ve sigaraya harcadığı parayı koleksiyona ayırdığını belirten Selçuk, bu sayede makine sayısının 2 bini geçtiğini söylüyor. Selçuk, koleksiyonunu oluşturmak için ciddi çaba harcadığını, gezmediği bit pazarı, müzayede, çarşı pazar, antikacı kalmadığını ve internetten de yararlandığını vurgulayarak, “Bu çaba, bu emek boşa gitmesin istiyorum. Koleksiyonumun bir kısmını işyerinde, bir kısmını da evde, çoğunu kutularda muhafaza ediyorum. En büyük hayalim ülkeme bu konuda dünyanın en büyük müzesini kazandırmak.” diyor.
Türkiye’de halihazırda üç fotoğraf tarihi müzesi bulunduğu söyleyen Selçuk, İstanbullu bir işadamına ait özel müzede 650, Balıkesir İl Özel İdaresi’nin 150 ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yeni açılan müzesinde ise 200 parçalık koleksiyon bulunduğunu hatırlatıyor. Elindeki koleksiyonla Türkiye ve Avrupa’nın en büyük müzesini kurabileceğini dikkat çeken Selçuk, “ABD’de bir müze daha var. 2 binin üzerinde parça sergileniyor. Biraz takviye ile ABD’deki müzeyi bile geride bırakabiliriz.” ifadelerini kullanıyor.
Dünyanın en büyük fotoğraf tarihi müzesini kurabilecekken ne il içinden ne il dışından hiçbir kurumun ve hiçbir yetkilinin kendisini aramadığını, bu ilgisizliğe şaşırdığını dile getiren Selçuk, “Bu koleksiyonumu hiçbir ücret almadan kurulacak bir müzede sürekli sergilemek isteğimi söyledim. Sadece bir yer tahsis edilsin yeter. Öyle büyük meblağlar da gerekmiyor. Ancak kimse aramadı. Geçen yılda bir alışveriş merkezinde bir sergi açmıştık. Avrupa’dan bile gelen ziyaretçiler oldu. Bu işin meraklısı çok. Böyle bir müze Türkiye’ye önemli ölçüde turist çeker. Dünyada fotoğraf tarihinin merkezi Türkiye olur.” diyor.
Dünyada benzeri yok
Müze projesinin hazır olduğunu, müzeyi bir zaman tüneli gibi planladığını anlatan Selçuk, projesiyle ilgili şu bilgileri veriyor: “Müzeye giren kişi sanki zaman tüneline girmiş gibi olacak. Bu sistem dünyadaki müzelerde yok. Hepsini inceledim. Müze eğer bu yıl açılabilirse gezen kişi 2012 yılından üretilen makinelerden başlayacak görmeye ve 1826 yılında üretilen makinelerle gezi son bulacak. Yani müzeyi gezenler zaman tüneline girmiş gibi olacak. Ayrıca her yıla ait o yılda üretilen fotoğraf makineleri tarafından çekilmiş önemli olayların fotoğrafları da bulunacak. Yani makine ve fotoğraflarla da Türkiye ve dünya tarihini anlatacağız. Müzede diyelim 1954 yılında o yılda olan önemli olayların fotoğrafı ve o fotoğrafın çekildiği o yıla ait fotoğraf makinesini koyacağız. Böyle bir müze projem var. Müzeyi gezen kişi hem fotoğraf makineleri hem de o makinelerle çekilmiş fotoğraflarla tarihi yaşayacak.”
Koleksiyonun çok özel parçaları
Tamer Selçuk ’un neredeyse tamamı çalışır durumda olan koleksiyondaki bazı özel parçalar: Ünlü Alman Gazeteci Alfons Paguet’in kullandığı Alman malı 1899 model Dr. Krisgener. 1876 model Unis-France marka el yapımı makine. Zamanında bir daire fiyatına satılan 1960′lı yılların Lınhoff Teknika’sı. 1960 yılında İstanbul’da üretilen ilk ‘Cevizli’ markası. 1950′li yıllarda ajanların, Soğuk Savaş döneminde casusların kullandığı Toyoca, Minox, Kiev, Zenith, Foto Siniper modeller. CA marka 1910 yılında ilk üretilmiş SLR (Tek lensli refleks makine) makinelerinin atası.

Helios varsa alırım abiden :)

sakarya da bulunan fotoğraf derneklerinin bence bir yardımı dokunabilir eğer bahsi geçen adette makineye sahip ise bence çok ama çok önemli bir durum. Yok eğer açılmayacaksa biz de kendimize bir iki parça bişeyker bakalım :D

aslında müzeler hem turizm açısından hemde gezilip görülecek yer olması açısından önemli neden destek verilmez anlamam?

fotoğraflar çok küçük ama gördüğüm kadarıyla basit bir koleksyon vitrinde polaraid-zorki ve kompaktlar dolu
bir koleksyonerde polaraid ve kompakt plastik makinalar olmaz
elinde linhoff gibi birkaç teknik kamera vardır elbet onların sayısı önemli
adam belki iyi parçalarını evinde muhafaza ediyordur ama dükkanında göze çarpan bişey yok

Makinelerden çok elinde ne gibi lensler olduğunu merak ettim :)

koleksiyonerlik ciddi bir iş.
Elindeki herhangi bir makine 19 yy başlarından olsun ve türünün tek örneği olsun önemli ama geriye kalanının ondan farkı olmaması, en azından bir hikayesi olmalı. Nerde bulundu ne haldeydi, tamir edildi mi, kime aitti, vs vs.

polaroid demek kötü makine demek değil. Eskilerde yani dijitalden hemen önce büyük reklam şekimi gibi stüdyoalrda test çekimi için kullanıldığını biliyorum. Polaroid makine değil back. Polaroid makineler de ben kendimi bildim bileli görürüm etrafta. Sirkeci, eyüp, sultanahmet meydanlarında amcalarımız çekerlerdi satarlardı.

Bir de manuel polaroidler var. :D Arkasında kara çarşafın olduğu ve altına girip fotoğrafı tersten görerek çekildiği sonrasında kutunun içindeki solüsyonlara batırılarak yapılan ve normal polaroid ölçülerinden farklı olan bir nevi lensli pinhole makineler.

Bir iki yıl önce bu taz eski makineleri topplayan yabancı bir adamın programı dönüyordu kannalların birinde.
İş sadece slr, twin slr, large, polaroid, dslr ile bitmiyor.

Bizim katkımız ne olur. Biri gitsin de şu adamın koleksiyonunun önemli parçalarını çeksin geri kalanalrını da toplu halde çeksin ki reklamı daha iyi yapılsın açılacaksa da bu fotoğraflara bakarak bir destekte bulunsun ya bakanlık ya da özel bir şahıs.

Yoksa böyle kalır bu adam.

http://scs03.resimyukle.com/files/vi...eksiyonu_3.jpg

Adam sergi düzenlemiş sergi fotoğraflarına baktım benim görüşüm kendini fazla fazla çok fazla abarttığı yönünde
2150 parça malzemesi olduğunu,dünyanın en büyük fotoğraf tarihi müzesi açabilceğini filan söylemiş ama bence elindekiler koleksyon malzemesi değil çöp.
dünyayı bırak türkiyede ne gibi koleksyonerler var adam farkında değil sanırım.Ankarada bi doktor adam vardı paris boyer lens koleksyonu vardı 400-500 parçadan oluşan (bu lenslerin en yenisi 50-60 yaşında ve hepsi el yapımı)

Alıntı:

---

angelofthesouth2 Nickli Üyeden Alıntı

fotoğraflar çok küçük ama gördüğüm kadarıyla basit bir koleksyon vitrinde polaraid-zorki ve kompaktlar dolu
bir koleksyonerde polaraid ve kompakt plastik makinalar olmaz
elinde linhoff gibi birkaç teknik kamera vardır elbet onların sayısı önemli
adam belki iyi parçalarını evinde muhafaza ediyordur ama dükkanında göze çarpan bişey yok

---

Kardeş,
"Koleksyonerde polaraid ve kompakt plastik makinalar" olmaz demişsin ben Tamer abi çok yakında tanıyorum Tamer abideki koleksiyon kimsede yok sadece koleksiyon değil analog makina tarihi bence kimsede yok
Geçen hafta bir makina aldı o gün bende oradaydım denk geldi ZENİT 15 hani herkes bilir zenit serisini E ,11,12 vs.. abi 15 nedir varmıydı böyle bir seri dedim Tamer abi anlatmaya başladı bu Zenit 15 prototip miş
çok az bi şekilde üretilmiş sonra üretimi durmuş falan... yani bence Canontürk üyeleri bir araya gelirse bir gün (hani gezi düzenlenirse) Tamer abi bir ziyaret edelim ve o tarihin , bilginin kokusunu alalım derim...

Saygılar...

Ben kendisini üniversite yıllarından uzaktan da olsa tanırım. Geçen uğradım. sohbet ettik. O herşeyi toplar. Ama her şeyi. plastik metal ahşap fark etmez. sakaryanın tek tamircisidir. Çokta kaliteli biridir. Dükkanı ufacık bir yerdir. içinde her yeri vitrindir. Ağzına kadar da makine ve aksesuar mevcut. Pahalı parçaların çoğu sanırım evinde. Evindekileri görmedim. Eminim antika bir çok ürün vardır. Dükkandakiler bile ufak bir sergi için yeterli. Bu işten anlayan biridir ve de çok heveslidir. Daha çok soyadı ile bilinir. Uğramakta fayda var. Sakaryada çark caddesi vatan hastanesi sokağındadır. Elektriği düzgün az insandan biri. Müze kursa bende elimden geleni yaparım seve seve. Sakaryada fotoğrafçılık dernekleri mevcut. Bir sürü ödül alırlar. Ama idarecileri çok kibirli, burnundan kıl aldırmayan tiplerdir. Sanat olarak iyiler ama insani olarak bir kaçı hariç pek iyi not veremem. Onlardan bir fayda olmaz. ildeki her türlü kamu kuruluşu ile iyi ilişkileri vardır. yarışmalarda hem jüri hem katılımcı olurlar. Bir sürü ödülü alırlar. Dışardan insanlara pek sempatik davranmazlar. İşin özü bir avuç insan arasında döner yarışmalar jüri ve katılımcılar. Sakarya nın foto geçmişi iyidir. Köklü fotoğrafçı aileler mevcut. Zaten bahsi geçen insanların çoğu da bu ailelerin 2. ve 3. kuşaklarıdır. Her şeyi kendileri bilir. Bilen okuyan konuşan ve tartışan insanı sevmezler. Komin bir hayat yaşarlar. Fotoğrafa ve dünyaya sadece kendi politik açılarından bakarlar. Gezi olaylarını destekler diğer tüm olan bitene 3 maymun hatta daha fazla maymun gibi davranırlar. Kısaca sanattan soğuturlar. Şükürler olsun ki sanat evrensel. Kitaplar ve internet var. Ve de milyarlarca sanat seven insan var. Ez cümle ışığınız bol olsun... Kalın sağlıcakla.