Fotoğraf yarışmalarında ki saçmalıklar

Merhabalar,

Foruma çok yazmıyorum ancak bir konu hakkında fikirlerinizi öğrenmek istiyorum. Takip ediyorsanız eğer farkındasınızdır, pek çok fotoğraf yarışması yapılıyor, özellikle İBB'nin ilk 6 ay içinde düzenlediği, geçen seneden kalan yarışmaları var. Bu yarışmalara katıldım, sadece mansiyon almakla yetinebildim bir tanesinde ama hep 2. ve 3. ya da özel ödülü alan fotoğraflara bakıyorum, gerçekten aptal olmak lazım onları seçmek için çünkü birincilik ödülü alan fotoğrafın yanına bile yaklaşamıyorlar, hatta mansiyon alan fotoğraflar arasında daha iyileri bile var. Misal havalı kareler yarışması. Yarışmanın konusu;

"KONU ve AMAÇ
Bu yıl ulusal düzeyde düzenlenen En Havalı Kareler 2013 Fotoğraf Yarışması’nın konusu İstanbul’un harikaları olarak belirlenmiştir.

“Dünya tek bir ülke olsa başkenti İstanbul olurdu” demiş Napolyon. Bu söz bile İstanbul’un önemini anlatmaya yeter. Dünyada iki kıta üzerinde kurulu yegâne şehir olan İstanbul’un, tüm dünyaya parmak ısırtan harikaları elbette saymakla bitmez. İşte bu yılın fotoğraf yarışmasının amacı da, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul’un her köşesinde karşımıza çıkan bu harikaları, siz fotoğrafseverlerin objektifinden yeniden görmek. Fotoğraflarınızı bize gönderin, dünyanın incisi güzel İstanbul’umuzun harikalarını sizin gözünüzden hep beraber bir daha keşfedelim."

Bunlar da dereceye giren fotoğraflar,

http://tfsf.org.tr/userfiles/image/1...XMEQR98M23.jpg

http://tfsf.org.tr/userfiles/image/2...C98_Taksim.jpg

http://tfsf.org.tr/userfiles/image/E...20-%20Copy.jpg

ve mansiyonlardan 2 tane

http://tfsf.org.tr/userfiles/image/M...Cleymaniye.jpg

http://tfsf.org.tr/userfiles/image/M...DUE9R1T3ZC.jpg

Şimdi dereceye giren fotoğrafların konu ile alakası pek yok zaten, mansiyon alanlardan birisi klişenin klişesi, diğerini zaten anlamadım. Merak ettiğim bu yarışmalarda bir şeyler elde etmek için illa birilerine yalakalık mı yapmak gerek? Ya da bir fotoğraf derneğinde milletin peşinden mi koşmak gerek? Bizim göremediğimiz ne var mesela bu fotoğraflarda?

Açık açık birilerine torpil yapılıyor, para kazandırılıyor ama neden yarışma yapılıyor, ilk elden versinler, insanlar da fotoğraf çekmesin bu yarışmalar için. Daha önce de bu konu ile alakalı bir şeyler duymuştum, kazananın seçenle ne tarz ilişkisi var, kim kimi nereden tanıyor diye birileri uğraşıp çıkarmıştı ama itimat etmemiştim. Şimdi ise tersini düşünmeye başladım. Gittiğim bir törende bize nutuk atıp, magnum photos ayarında fotoğrafları seçmeye özen gösteriyoruz diye jüri üyelerinin acaba entellektüel yapısı yancılarını kayırmaktan mı ibaret diye düşünmüyor değilim ya da magnum photostan anladıkları bu mu acaba?

Neyse, diğer yarışma sonuçlarını da buraya koymak istemiyorum, zaten çok da farkları yok. Aradan sıyrılan 1-2 yarışma var sadece. Siz ne düşünüyorsunuz merak ediyorum.

Eser Bey öncelikle bir amatör ötesi olarak söylediklerinizi anlamadım diyebilirim. Klişe fotoğraf demişsiniz sanıyorum Boğaz köprüsünü kastetdiniz klişe olabilir ama 29 Ekim'de çok güzel bir görüntü yakalanmış bir fotoğraf var. 500px / Photo "celebrations" by Erdal Suat Ayrıca bizim site müdavimlerinden Erdal Suat fotoğrafıdır o ben çok da beğenirim o fotoğrafı. (Kendisi ile tanışıklığım da yoktur. Çok başarılı fotoğrafları olduğunu da düşünürüm.)
Kendi adıma 1, 2 ve 3 nolu fotoğrafları diğer alttaki mansiyon fotoğraflarından daha başarılı bulduğumu hatta 4 nolu fotoğrafı da beğenmediğimi söyleyebilirim. Tabi bir jüri veya fotoğraf eleştirmeni de değilim bu yorumları yaparken. Hiçbir fotoğraf yarışmasına da fotoğraf göndermedim bu arada.

Bahsettiğiniz asıl konu ödül alan fotoğrafların kayırıldığı düşüncesi, yani ŞİKE. Bu ağır bir itham olmuş ama siz sanıyorum bu yarışmaya bir fotoğraf gönderdiniz. Eğer ki gönderdiyseniz sizin fotoğrafınızı da görmek isteriz.

ilk 2 foto bence güzel kareler "fotoğraf" diye biliriz.. diğerleride belediyenin gönlü olsun , tanımta kullanılsın diye seçilmiş. genelde belediye yarışmaları böyle olur.

Burada ki mansiyonlar diğerlerinden daha iyi demedim, sadece mansiyon alanlar ne kadar klişe, yarışma bunun için mi yapılıyor dedim. Üstelik şike ağır bir itham da yapıldığını göremiyor musunuz acaba? Hiç takip etmediğiniz belli. Aslında Murat'ın dediği gibi oluyor biraz da işler.

Eser bey size hakveriyorum. Dediğiniz gibi ben de kendimce yarışmaları takip ediyorum. Çoğuna katılmıyorum da hatta ama kendimi geliştirmek, beğenilip seçilen fotoğrafları izlemek için sonuçlarını takip ediyorum ve ilginç bir sıralamayla karşılaşıyorum. O yüzden artık bu yarışmalara katılırken ne çekeceğime karar veremiyorum. Çünkü beğeni kriterlerini anlamıyorum. Ben şike deyip kimseyi itham edemem ama jürilerin farklı bir değerlendirme anlayışı/beğenileri/sistemleri olduğunu düşünüyorum.

Fotoğraf, beğenilir, bana göre güzel olan başkasına göre sıradan olabilir. Bu yarışmanın jürileri muhtemelen profesyonel bakış açısına sahip kişilerden oluşmamış...İlk fotoğrafta(Kuşlar ve balıklar) bulunan(Umarım birincilik kazanmamıştır) kadraj eğik bir ufuk çizgisine sahip değilse ve arkada yer alan elektrik direkleri İstanbul un güzelliklerini temsilen kadraja dahil edildilerse, benim gözlerimde ve bakış açımda ciddi sorunlar var demektir:)
Konu ve teknik anlamda en basit kuralları dışarıda bırakan fotoğraf kendini ele veren fotoğraftır.

Anlamak istemiyorsunuz. Konusu belli yarismanin. Tekrar okuyup oyle degerlendirin su derece alan fotograflari. Okulda da mi boyleydiniz anlamiyorum ki.

Kusura bakmayın ama çok ön yargılı bakıyorsunuz olaya.
Pek çok arkadaşım sayısız jüride bulundular. Bu şekilde itham edeceğiniz hiç bir şey yok. Olsaydı kesinlikle bilirdim.
Olay daha çok Murat Yılmaz'ın söylediği şekilde gerçekleşiyor. Ama bu da mansiyonlar için değil sergilemeler için meydana geliyor. Zira bu fotoğraflar belediyenin arşivine katılıyor.

İgdaş yarışmasında hangi eleme usulü kullanıldı emin değilim ama genellikle şöyle oluyor.
Tüm fotoğraflar sıradan gösteriliyor. Daha sonra her fotoğraf için "gitsin\kalsın" oylaması yapıyor. Jürideki bir kişi bile gitsin derse fotoğraf gidiyor. (Bazı yarışmalarda çoğunluğa da bakıyor) Bu sebeple bu esnadan pek çok güzel fotoğraf elenebiliyor.
Daha sonra 2. eleme yapılıyor gene bu şekilde. İhtiyaç olursa 3. ve 4. elemeler işte.
En sona ödül ve sergileme fotoğrafları kadar fotoğraf kaldığında puanlama sistemine geçiliyor. En yüksek puanı alan 1. 2. 3. vs vs sıralanıyor işte.
Tüm bunlar olurken federasyon yetkilisi izliyor. Gerçi federasyon bana göre hiç güvenilir değil o da ayrı konu.

Bu sene ki İgdaş yarışmasına gelirsek, fotoğraflar geçen seneye göre daha aşağıda kalmış ama mesela siyah beyaz fotoğraf yasakmış büyük ihtimalle pek çok kişi bunu okumadan fotoğraf gönderdi bu bir eleme sebebi direk.
1. fotoğrafı ben de beğenmedim konuyla uyumlu ama adamın yüzü karanlık mesela hoş değil.
2. fotoğraf çok iyi. Samsundan tanıdığım Gazanfer Bey kazandı zaten.
3. ve mansiyonlardan birisi forumda tanıdığımız Erdal Beye ait.

Çok kaliteli yarışma sonuçları da oluyor. Bu şekilde adam kayırıyorlar diyebileceğiniz bir olayla hiç karşılaşmadım.

Alıntı:

---

mosaique Nickli Üyeden Alıntı

Juri şu şekildeymiş;

Merih AKOĞUL Fotoğraf Sanatçısı


Coşkun ARAL Fotoğraf Sanatçısı, BelgeselYapımcısı

İsa ÇELİK Fotoğraf Sanatçısı

Prof. Dr. Güler ERTAN Öğretim Üyesi

Gülaçar HIZ İGDAŞ Kurumsal İletişim ve Medya İlişkileri Müşaviri

Prof. Dr. Özer KANBUROĞLU Öğretim Üyesi


Nasuh MAHRUKİ AKUT Başkanı, Fotoğrafçı ve Dağcı

---

Jüri sağlammış...

Seçtiklerini eleştirmem için, onlardan biri seviyesinde olmam gerekir ki..

Değilim, o yüzden susuyorum..

Kişisel olarak baktığımda da fotoğrafları beğendim.

bi jüri değerlendirme anı.

https://fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.n...82851373_n.jpg

genelde juri üyelerinin sempozyumlarında bu tarz sorulara verdikleri cevap şöyle. fotoğraflar sırayla geçer. her fotoğraf 3 sn kalır. kimse kalsın demezse. o fotoğraf gider. kalan fotoğrafları tekrar elenir. sonra üzerinde tartışırlar. üzerine basa basa söyledikleri tek şey ise bütün sonuçlar subjektif olduğu. kendi beğenise göre algısına göre seçtikleri. bir yarışmada sergileme bile almaya bir foto sonraki yarışmada 1.lik alabiliyor.

Jüri isimleri sağlam isimler-miş. Bu kadar sağlam ismi olan jüri bu fotoğrafı dereceye layık gördüyse ve siz de bahsedilen kişilerin bu fotoğrafı dereceye soktuğuna inandıysanız diyecek bir söz yok. "en az bunların seviyesinde olmak"...Olamaz, çünkü baz aldığım isimler bunlar değil...Benim kabul edilebilir seviyem buradaki anlayış değil. Aynı olmayan frekans sahiplerini karşılaştırmak elma ile armutun güzelliğini karşılaştırmak gibidir. Bu hataya düşmemek lazım. Seviyeleri...Seviyeyi siz kendiniz belirlersiniz, kendinizi bu isimlere adapte ediyorsanız en çok onlar kadar olabilirsiniz...1x.com u inceleyiniz. Buradaki "profesyonel!" lerden çok daha iyi fotoğraflara sahip amatörlerin fotoğraflarına bakınız. Ne demek istediğim anlaşılacaktır. Herkesin bakış açısı farklı, her seviye çok farklıdır...Birilerinin medyatik dolduruşuna gelmeyip dünya üzerinde kabul gören seviyeler hakkında yorum getirmek, mevcudun da bir zamanlar bir başarısı varsa o seviyesini koruyabilip koruyamadığına bakarak fotoğraf sanatını-sanatçısını değerlendirmek gerekir. Kendinizi de asla küçümsemeyiniz. Bugün çekemiyorsanız, iki sene sonra fotoğraf çekmeye başlayabilirsiniz ve herkes de fotoğraflarınıza bakakalır...Kuşlu fotoğrafın düşüncesi çok güzel ancak teknik olarak "bence" başarısız. Seviyem de buradaki jüri ile aynı değil...Hatam oldu ise affola.

Yorumsuz