http://www.ressim.net/upload/c6f1d8de.jpg http://www.ressim.net/upload/080d5e38.jpg
http://www.ressim.net/upload/4441558a.jpghttp://www.ressim.net/upload/b6eb6700.jpg
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nız kutlu olsun :)
Yazdırılabilir Görünüm
http://www.ressim.net/upload/c6f1d8de.jpg http://www.ressim.net/upload/080d5e38.jpg
http://www.ressim.net/upload/4441558a.jpghttp://www.ressim.net/upload/b6eb6700.jpg
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nız kutlu olsun :)
Nice kutlu 23 Nisanlara :)
Google amca bizi unutmamış :)
http://www.ressim.net/upload/23cb06fd.jpg
23 Nisan 2010, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, google, logo, doodle
helal olsun bizim gazetlerimizdembile 2x5 bannerlar ile kutlanan 23 nisanı google ana sayfa logosu yapmış. Tebrik ederim.
Ulusuz uluyuz Türküz. Ulu önder Atatürk'ün Ulusan egemenlik bayramı olarak ilan ettiği ve 5 yıl sonrada çocuklara adadığı bayramımız hepimize kutlu olsun.
Ne mutlu türküm diyene.
Murat abi dediğin gibi gazetelerin hali çok vahim.
23 Nisan'ımız kutlu olsun..
23 Nisan Ululsal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun.
Dünyanın tek çocuk bayramı herkese kutlu olsun...
Ulusca neşeli ,mutlu ,bağımsız nice 23 Nisanlara..
23Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun ..
Ulusca sağlık, mutluluk ve huzur dolu nice 23 Nisan' lara
Ülkemizin ve dünyanın geleceği olan çocukların , akılları ve vicdanları hür yetişmesi dileğiyle......23 Nisan kutlu olsun
Önce Ali kardeşime böyle bir konu açtığı için teşekkür ederim.Atamız oldukça ileri görüşlü bir kimseydi.Gençlere ve çocuklara çok önem verirdi.Bunun kanıtlarından biride dünyanın hiç bir ülkesinde olmıyan 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramıdır.
Bazı çevreler kasıtlı olarak Atatürkçü düşünceyi bozma çabası içindedirler.Bunlardan biride geçtiğimiz günlerde Can Dündar adlı bir kimsenin hazırladığı yalnız Atatürk belgeseli idi.Rezil bir belgeseldi.Atamız yalnız ve içki masalarından kalkmıyan biri olarak lanse edilmeye çalışılmıştı.
Buna itiraz Atamızın en yakınlarından geldi.oysa durum Can Dündar adlı kimsenin anlattığının tam tersi idi.
Büyük devlet adamı Atatürk’ün gerçek bir beyefendi olduğunu gösteren özelliklerinden biri de sofra adabına verdiği önemdi. Sofrası Atatürk’ün en büyük zevklerinden biriydi. Çok muntazam, çok dikkatli olduğu için, sofranın da çok muntazam olmasını isterdi. Onun için sofraya otururken herşeyin yerli yerinde, düzgün halde bulunmasına özellikle dikkat ederdi. Sofranın tanziminde, sofra örtüsünde, tabaklarla çatal bıçaklarda bir çarpıklık, bir yanlış görürse, bunları bizzat düzeltir, ondan sonra sofraya otururdu.
Bu düzene sadece kendi evinde değil, davetli bulunduğu başka yerlerde de dikkat ederdi. Sofra, Atatürk’ün karar ve düşüncelerinin bir nevi mihrak noktası, müdavimlerinin ise adeta feyz kaynağı idi.
Atatürk’ün sofrası bir yemek sofrası, bir içki sofrası, bir eğlence sofrası değil, bir nevi akademi, adeta bir nevi dershane idi. Sabiha Gökçen anılarını topladığı kitapda Ata'nın bu özelliğini şu sözleriyle anlatmıştır:
Şu bilinmelidir ki, Gazi Paşa’nın sofrası asla bir işret alemi yeri, bir vakit geçirme, bir zaman öldürme yeri değildi.. O bu sofrayı adeta bir okul haline sokmuştu. Dünya sorunlarının, yurt sorunlarının, ilmin, felsefenin, sanatın, insanlık idealinin ve uygar Türk Ulusu'nun geleceğinin sabahlara kadar tartışıldığı bir okuldu bu sofra... Aydınlıklarla, iyi niyetlerle dolu bir sofra." (Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.55)
Bununla beraber sofra, bazılarının sandığı ve telkin ettirmek istedikleri gibi, bütün devlet işlerinin müzakere yeri değildi. Atatürk, sofrasında dedikodu mevzularının konuşulmasına da asla müsaade etmezdi.
Akşam sofrasında iltifat etmek istediği beş-on arkadaşını etrafına toplamak, onlarla konuşmak, sohbet etmek ve böylece tatlı bir gece geçirmek biricik eğlencesiydi. Onlarla geçmiş şeylerden bahseder, olaylar nakleder, sırasına getirerek hoş öyküler söyler, maceralar anlatırdı. Bu, onun için bir zevkti.
Atatürk’ün sahip olduğu giyim zevki günümüz modacılarının da dikkatini çekmiştir. Nitekim ünlü Türk modacı Faruk Saraç, Atatürk’ün ölümünden 60 yıl sonra, Atatürk’ün kostümlerini arşiv fotoğraflarından incelemiş ve iki yıllık bir çalışma sonucunda O’nun giyim zevkini ortaya koyan bir defile düzenlemiştir. Ünlü modacı bu olayı meslek hayatının en önemli olayı olarak nitelendirmiş ve Atatürk’ün giyim zevkine ve giyimindeki detaylara olan hayranlığını açık bir şekilde ifade etmiştir.
Atamız hakkında çok şeyler yazabiliriz.belkide bir Atatürk köşesi oluşturmak lazım.Can Dündar gibi yalnız Ataürk belgeseli hazırlayanlar hakkında iyi niyetli düşünemeyiz.Burda bir art niyet var.Fakat gerçekler ortaya çıkmış Atamızın yakınları bu gibi kişilere gerekli cevabı vermiştir.
Atamız ileri görüşlü bir kimseydi.Çocuklara önem vermiştir.
Niye Bayramlara.
23 Nisan ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK Bayramımız Kutlu Olsun...