Alıntı ilbey666 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sembolik olarak bize 16 saat açlık ve susuzluğu tattırıp aslında bize dünyanın dört bir yanında açlıktan ölen insanları daha iyi anlayıp empati yapma şansı veren ve insani yardım ve nefisle imtihan hakkında ders veren Ramazan ayımız mübarek olsun.

Madem konu açıldı birkaç konu hakkında fikir beyan etmek istiyorum izninizle. Yanlış anlaşılmasın 20 yaşındayım ve kimseye ders verme niyetim yok, olamaz da

Ramazan ayı aslında fakir ve düşkünleri anlama ve onları bulup yardım etme gibi büyük bir misyonla bizi görevlendirse de çıkar odaklı kapitalistler bu güzel ay'ı olduğundan farklı olarak bir yeme içme, sufîleşme (fikir olarak değil hee şekil olarak, semazen gösterileri sufî müzikler felan) ve alışveriş ayı olarak lanse ediyorlar insanlara.

Büyük lokantalar(hatta içkililer bile) pahalı ramazan menüleri hazırlayıp insanları iftara davet ediyor, alışveriş merkezleri indirimler kampanyalar düzenliyor, diyetisyenler diyet önerileri sunuyor falan fişman..

Yahu böylesine bir yardımlaşma ayında bir insan kişi başı 70 tl verip kendi nefsinin gözünü doyurmak için iftar eder mi bu ayda?? 5 Kişi 350 tl verip çok afedersiniz bir bardak su ve bir tas çorbayla bile doyulacak bir iftarı 40 çeşit soğukla 5 çeşit yemekle 100 çeşit içecekle mi açar??

Nerede kaldı Sadaka ayı Ramazan??

Kişi başı 70tl ile Afrika'da açlıktan karınları şişmiş çocuklar 1 ay yemek yiyor!

Yakıştı mı müslümana?

Her gün 20 tl kenara koysanız 1 ayda 600 tl yapar o parayla düşkün bir aileyi sevindirmek kadar insan olduğumuzu hatırlatan daha güzel bir davranış olabilir mi?

Benim ailem şükürler olsun ki beni bu konuda çok bilinçlendirdi, ben de elimden geldiğince çevremi bilinçlendiriyorum, yanlış anlaşılmasın tekrar, evimize bütçemizce güzel yemekler girsin, ailecek İftar kavramının tanımı yapılsın ama LÜTFEN aşırıya kaçmayalım, içinde bulunduğumuz yardım ayının anlamını asla unutmayalım.

Oruç tutan,tutmayan,tutamayan her insan bu ayın bir Sadaka ayı olduğunu unutmasın, elinden geldiğince elimiz cebimize ve nefsimizin,egomuzun boğazına gitsin.. Dünyanın gelip geçici ve insani değerlerin kalıcı olduğunu unutmayalım.

Acîzane yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim, Saygılar.
Bravo,helal,alıntı yaptım herkes birdaha okusun,ağzına sağlık.