Konu: Katil Can AKSOY

Toplumların nüfusları arttıkça, populasyonda anormal davranışlı bireylerin ortaya çıkma varyasyon katsayısı da ne yazık ki artmaktadır. Acil olarak ceza kanunlarının bünyemize göre tekrar düzenlenmesi gerekmektedir. Olmadı, gündüz vakti bile bu düzenlemeleri yapacakları kandille aramak lazım...

bu şahsın asla unutamayacağı iyi bir dayak yiyeceği inancındayım...
yolda görsem tripotu sırtında kırarım....mutlaka eli tripotlu hayvan severlere denk gelecektir...

Sadece toplumsal baskı görecektir.. Umarım sonu intihar olur. Bu insanın geleceğini , evlenip çocuk sahibi veya öğretmen olabileceğini filan dahi düşünmek istemiyorum.

Bence olaydan çok sebebi önemli olan biz ki dünyaya örnek olan bir ulustuk terbiyemiz ahlakımız insaniyetim dilden dile dolaşırdı ne oldu bu hale geldik bu kadar ruhsuz olabildik ... çok yazık çok

Dejenerasyonun en bariz örneği bu. sevgisizliğin göstergesi. empati yoksunluğu da kötülüğün sebebi.
doğa dostu ve et yemez biri olarak benzer haberleri sıklıkla duymak; benim manevi olarak gelişmemiş insanların oluşturduğu medeniyete henüz erişememiş toplumlara olan inancımı giderek zayıflatıyor. çocukken yada ilk gençken diyelim, dünyayı değiştirebileceğimize inanırdık, aslında bu gerçekten mümkün ancak özellikle facebook taki sağduyudan uzak nefret dolu yorumları görünce bir kere daha yürünecek çok yol olduğunu görüyorum. nefreti nefretle kovamazsınız, karanlığın sebebi ışığın yokluğudur çünkü! karanlığın çokluğu değil. bu kayıp adamın bu düzlemi bir an evvel terk etmesini dilerim. kedi için ise denecek birşey kalmamış zaten. Allah iyilerle karşılaştırsın.

Konuyu ilk olarak dün ekşisözlükte görmüştüm. O kadar şaşırdım ki olaya verilen tepkilere. Ya da aslında şaşıracak birşey yok, millet olarak içinde bulunduğumuz genel düşünce ve sahip olduğumuz sözde "çözüm" yapısının bir örneği oldu yine. O kadar çabuk gaza gelen bir milletiz ki, bu adam bir "kesme biçme" şeklinde canilik yaptı diye çözümü aynı şekilde o adamı "kesme biçme" olarak gören yüzlerce entry vardı. O şekilde düşünenlerin o elemanla paralel bir düşünce yapısına sahip olduğunu düşünüyorum ben. Tek farkları şu an bu düşünceyi hastalık düzeyine getirip eyleme sokmamaları. Bu bahsi geçen şahıs gibi bir sürü hasta ile (evet hasta, bu şahıs bir psikiyatrik hasta) görüştüm ve iç dünyalarını anlamaya çalıştım. Sizler bizler gibi düşünmüyorlar. Düşünseler zaten yapmazlar. Bu olayın 2 basamaklı çözümü olmalı. Birincisi bu şahsın ciddi bir psikiyatrik tedavi alması. İkincisi ise eğer illa ceza verilecekse bunu yetkili birimlerin yapması.

Yetkili birimlerin mevcut yasalar gereği hakkıyla cezalandırılamadığı aşikar. Ama bu tutupta o şahsı bizim kendi adaletimizi uygulamak bahanesiyle tekme tokat dalıp ağzını burnunu kırmamız için bir gerekçe olmamamlı bence. (Merak edenler için: Kafasına 15-20 dikiş atılacak hale getirilmiş bildiğim kadarıyla bu sabah itibariyle. Adalet(!) yerini bulmuş az da olsa. Ama yok, daha bağırsaklarının deşilmesi lazım değil mi?)

Bu çocuğun çevresi onu bu yola itmeseydi, annesi babası vs zamanla daha doğru bir şekilde yetiştirseydi, bu çocuk daha doğru bir eğitim alabilseydi bunlar olur muydu? Eğitimden kastım devlet denen yapının dayattığı saçma sapan kitap ezberleme biçimi değil elbette. Bu devirde eğitimi devletten beklemeyeceksin zaten. Devlet eğitim sistemini "eğitmemek" üzerine kurmuş bu devirde. Eğitiyormuş gibi yapıp, eğitmeyip, "dört kılları" (anlayan anladı) yetiştirmek üzerine kurulu bir eğitim sistemi var zaten. Kimse kendine birşeyler katmasın, ne verirsek onu yesin. Sus dersek sussun.

Sorun ne olursa olsun çözümünün temeli eğitimde yatıyor. Klişe bir cümle ama dünyanın en doğru cümlelerinden birisi bence. Özellikle kişisel bazda eğitim. Devletten beklenen değil, kendimiz ulaştığımız ve çevremize de farkındalık oluşturmaya çalıştığımız eğitim. Tutupta illa astronot olmak üzere eğitmek veya eğitilmek değil. İnsan olmak adına, çevremize de "insan" olmayı aşılayabilmek adına çıkar gözetmeden eğitmek . Bu çerçevede düşünen 1-2 kişi bile bu çocuğu zamanında bir kardeş gibi sahiplenip onu içinde bulunduğu bataklıktan kurtarsaydı bunu yapar mıydı o çocuk? Etrafımızda şefkate, eğitime ve desteğe ihtiyacı olan , elinden tutulmaya ihtiyacı olan o kadar insan var ki. Kaçının elinden tutuyoruz? Kaçının elinden tutmaya gayret ediyoruz ? 3 kuruş daha para kazanacağım, 1 adım daha yukarda olacağım diye saçma sapan koşuşturmaktan dolayı kaç kişiyi görmezden geliyoruz, maddi ve manevi destek olabileceğimiz kaç kişiyi ?


Allah korusun o çocuk intihar ederse , onun intihar etmesinden ne kadar az kişi rahatsızlık duyarsa vay ülkemizin haline. Vay insanlığın haline.

Eğer Can Atasoy katilse, bizlerde azmettiricisiyiz bence.

şöyle bir durum var tabi. adam hastaysa, ceza da versen bunun toplum vicdanını rahatlatmaktan başka bir faydası olmayacak! yani önleyici faaliyet değil. risk yönetimi değli. kriz yönetimi. ne yazıkki nereden tutsan elinde kalıyor.

medeniyet dediğimiz şey sisteme entegrasyonla mümkün. sistem ise bizde olmayan şey.
ördeğe tecavüz ederler ördek mundar olur kesilr çöpe atılır, sıkıntı yok. evlenecek hali yoktu ya adamla!

Ne zaman ki o toplumu oluşturan bireyler çoğunluk olarak o sorumluluk sahibi, etrafındakileri kardeşi olarak gören ve yardım peşinde koşan insanlar olursa, işte o zaman zaten o toplum "Ceza verin! Asın kesin! Siz kesmezseniz biz keselim!" düşüncesinden çıkıp, o adamın hasta olduğunu kabul edip tedavi edilmesine yönelik yapılanları olumlu karşılar. Konu dallanıp budaklanabilir. Kedi, köpek, ördek, insan vb türlü canlılara bu zulüm yapıldığında olayın cezalandırılması veya tedaviye yönelik yaklaşılması tartışılabilir. İşin sosyolojik boyutuna girer bu. Bunu düşünerek sorunun aslında ne olduğuna kafa yormaktansa , tanımdağım ama belkide bana ihtiyacı olan alt komşuya, iş arkadaşıma, mahallenin bakkalına, apartman görevlisine, patronuma vs ve en önemlisi kendime "insan" olmak yolunda , "kardeşim" diyerek sahiplenmeye kafa yormayı tercih ederim. Tanımında bile başarılı olamadığımız bu sorunu çözmeye fazlasıyla yeterli olur bence bu.

AykutCelme Nickli Üyeden Alıntı

Ne zaman ki o toplumu oluşturan bireyler çoğunluk olarak o sorumluluk sahibi, etrafındakileri kardeşi olarak gören ve yardım peşinde koşan insanlar olursa, işte o zaman zaten o toplum "Ceza verin! Asın kesin! Siz kesmezseniz biz keselim!" düşüncesinden çıkıp, o adamın hasta olduğunu kabul edip tedavi edilmesine yönelik yapılanları olumlu karşılar. Konu dallanıp budaklanabilir. Kedi, köpek, ördek, insan vb türlü canlılara bu zulüm yapıldığında olayın cezalandırılması veya tedaviye yönelik yaklaşılması tartışılabilir. İşin sosyolojik boyutuna girer bu. Bunu düşünerek sorunun aslında ne olduğuna kafa yormaktansa , tanımdağım ama belkide bana ihtiyacı olan alt komşuya, iş arkadaşıma, mahallenin bakkalına, apartman görevlisine, patronuma vs ve en önemlisi kendime "insan" olmak yolunda , "kardeşim" diyerek sahiplenmeye kafa yormayı tercih ederim. Tanımında bile başarılı olamadığımız bu sorunu çözmeye fazlasıyla yeterli olur bence bu.

Aykut, yaklaşımına hayran kaldım. Senin yaşında ben böyle bir değerlendirme yapabilecek olgunlukta değildim.
Arkadaşlarımın infialinde payı olan unsurlardan sadece bir tanesi beni de tedirgin ediyor; Olumsuz ya da suç teşkil eden durumlarda ilgili kişi, karşılığını buluyor mu endişesi.
Dün akşam ünlü bir gazetecinin yaptığı itiraflar herhangi uygar bir ülkede akşamdan sabaha kadar hükümet değişikliğine neden olurdu. Öyle bir çılgınlık örneği veriyoruz ki, hastalanmamak elde değil!

Hasta olduğuna inanmıyorum. Sadece özentilik adında psikopatlık yapan gereksiz bir birey. Benim gözümde oradaki zavallı kedi kadar bile değeri olmayan bir yaratık. Toplumdan uzaklaştırılması veya topluma kazandırılması umrumda bile değil kimse kusuruma bakmasın. ABDde seri katiller önce işe kedileri kesmekle başlıyor gibi safsatalara da girmeyeceğim.
Horoz, köpek hatta beta balığı dövüştüren gerizekalıların da bu insancıktan farkı yok benim için. Sadece kürkleri için hayvan besleyip kendi elleriyle hayvanları boğarak öldüren de o kürkleri giyenler de aynı benim için. Akvaryumda pirana besleyim canlı hayvan atıp ölmesini zevkle izleyen gerizekalılar da aynı benim için.
Öldürme güdüsü farklı bir olay galiba. Benim bu güne kadar çok şükür ki sahip olduğum birşey değil.
Bugün Danimarkada hayvanat bahçesinde sayısı fazla olduğu için kesilip aslanlara atılan zürafa için üzülmüştüm bu da ikinci oldu.

Levent Yaşar Nickli Üyeden Alıntı

Sadece özentilik adında psikopatlık yapan gereksiz bir birey.

Levent ağabey kabul etmek istemesekte bu ve buna benzer şahıslar malesef hasta. Yukardaki cümlenizde bu hastaların içinde bulunduğu anlatan durumun, hastalığın kriterlerinden bazıları. İnternette bu tür insanları anlatan bilgileri araştırınca bile yüzeyselde olsa anlatılıyor. Tıbbi boyutuna girerek kimsenin zamanını almak istemem. Hastalık olması elbette bir bahane olamaz bu haltları yemeye. Olmamalı da. Aynı şahsın 2 gün sonra gelip bizzat bana bunları yapmayacağının hiçbir garantisi yok. Olayı ilk duyduğumda, bilinç altımdan geçen şeyleri soracak olursanız benimde ilk tepkim bu elemanı mümkün olduğunca yaptığına yapacağına pişman edip, insanlıktan mümkün olduğunda uzak bir yere yollamaktı. Ama çözüm bu mu? Bugün çok sevdiğiniz çok yakın olduğunuz bir gencin, yanlış ortamlara girerek 1 yılda bu hale bürünmeyeceğinin garantisi yok. Kurtarmakta kolay olmuyor malesef.
Hayvan - insan farketmeksizin her türlü canlıya yapılan zulme ben de sonuna kadar karşıyım. Yerine göre karınca bile ezmeyeyim diye saçma sapan yürüyüş şekillerine girecek kadar.

Dikkat çekmek istediğim nokta , soruna uygulanacak cezanın belirlenmesinden ziyade bu sorunun oluşmasını nasıl engelleyebiliriz, bu insanın o hale gelmesini toplum olarak nasıl engelleyebiliriz üzerine. Bu çocukta sizler bizler gibi doğdu, sizlerin bizlerin çocukları gibi doğdu. Gayet saf ve masumdu. Ama bu çocuğu böyle bir canavara dönüştüren şey neydi? Canavara dönüşmemesi adına biz ne yapabilirdik? Buraya dikkat çekmek ve kendimizi sorgulamamızı sağlamak istiyorum sadece.


Mustafa Çetinkaya , ülkemizdeki adalet sisteminin acizliğine bende sonuna kadar katılıyorum. Akla mantığa sığmayan kararlarını örneklendirmeye gerek bile yok, hepimiz bir şekilde duyuyoruz, şahit oluyoruz. Ama katılmadığım nokta "günümüz dünyasında çürümeye terkedildi" diye belirttiğiniz sevgi kavramı. Evet dünya tozpembe değil. Kesinlikle değil. Ama bu kadar karamsar olmaya da gerek yok bence. Biz çevremizi sevdikten , ön yargıları kırıp sevgiyle yaklaştıktan sonra emin olun bir süre sonra en yakın çevrenizden başlamak üzere çevrenizin nasıl bir değişime girdiğini görmeye başlarız. Bunu yapan insanlar muhakka var ki şu an hala sevgi kavramından bahsedebiliyoruz. Sizler bizler tutupta bu kedi katili arkadaş gibi psikopatlıklar yapmadıysak bunu annemizden babamızdan çevremizden aldığımız sevgiye borçluyuz. Ama muhtemelen bu arkadaş bu duygudan uzak kalmış, ailesinden veya çevresinden bu duyguyu yeterince alamamış ki yolunu kaybetmiş, farklı arayışlara girmiş ve sonuç malesef ortada.

Saygılar sevgiler cümleten...

Yaptığı zaten insanlık dışı hareket.Bi de 300 lira kefaletle serbet bırakılması ayrı bi dalga.
Yani yazıklar olsun demekten başka bişey gelmiyor.

Aykut Çelme size katılmıyorum. Toplumda oluşan cezasını biz keselim görüşünün gerçek sebebi yasaların gevşek ve herhangi bir işe yaramadığı içindir. Bir insanı sevmekle başlayacak herşey ideolojisi maalesef günümüz dünyasında çürümeye terkedildi , o kadar Polyanna gözlükleriyle bakamıyorum duruma.. Üzgünüm.. Aynı olayın belki daha hafifi ama ceza olarak daha ağırı Fransa'dan geliyor.. Özgürce PAYLAŞIM: Fransa, Kediye İşkence Yapanı Affetmedi.

Bu yaptığını İsviçre yada Norveç gibi ülkelerde yapmış olsaydı eğer ciddi yaptırımların yanında polis gözetiminde rehabilitasyon merkezine dahi yatırılırdı, zira ben bir insanın bir hayvana bunları yapamayacağını düşünüyorum ( normal şartlarda ), gel gelelim bu çocuk, bebe, velet artık adına ne derseniz pek normale benzemiyor. Satanizm ile alakası da yok eğer bağlayacak biri olursa çünkü zevk uğruna bir insan hayvan hatta toplu halde zevk için yapılan ağaç kesimleri dahi ciddi psikolojik bozuklukların işareti olabilir ... Nacizane fikrim.

x bir petshoptan güzel bir cins sayılabilecek bir kediyi 300-400 TL'ye satınalabildiğiniz bir sistemde.

bir can'a kasten kıyan bir insanın(!) 300 TL ye serbest kalmasını çokta yadırgamamak lazım.

hiçbirşey söylemeyeceğim konuyla ilgili.

Aykut kardeşim tabi ki hastalık yaftasi yapistirmak kolay. Avcılığı spor olarak yapanlara da hasta diyebiliyor muyuz kolayca. Sen bir saglikci olarak tabi ki daha doğru teşhis edebilirsin.
Kucuklugune inmek fotoğraftan uzaklaşmak olacak maalesef. Kim kendi çocuğunu katil veya cani olarak görmek ister ki. Hitler'in annesi bile istememistir o kadar insanı öldüren birisini dogurmayi.
Allah akıl vermiş, üniversite okuyan bir birey bu herif. Sadece hava atmak için bile yapmış olabilir ama bu onu hasta mı yapar yine de emin değilim.

Levent Yaşar Nickli Üyeden Alıntı

Kucuklugune inmek fotoğraftan uzaklaşmak olacak maalesef.

Gerek konunun irdelenmesi adına, gerekse bulunduğumuz platformun bir fotoğraf platformu olması adına 2 açıdan da güzel bir cümle olmuş. Muhtemelen ilk anlamda kullandınız ama ikincisini de düşünmeye itti beni. Forumda bir başlık var "Fotoğraf isteği yarışması" gibi bir şeydi. Orada şu an konu belirleme yetkim olsa sanırım "kedi" olarak belirlerdim İlk fırsatta çevremde bir kedi bulup onun için basacağım inşallah deklanşöre...

http://ogu.edu.tr/Web/DuyuruDetay/332 Üniversitesi gerekli yaptırımı uygulayacağını açıklamış.. Hadi bakalım..

Konunun uzmanı değilim fakat "psikiyatri" diye tıbbın bir alt dalı var ise insanın ruh sağlığını inceliyorsa; kimseye hiç bir zararı olmayan bir varlığı hunharca katleden "hava atmak" için yahut başka bir gerekçeyle bu yaptığıyla bir patolojinin içindedir bence, asla sağlıklı değildir.

Hukuk her akıl/ruh bozukluğunu kendisine dert etmez. Akıl - davranış bozukluğu kişinin ayırt etme gücünü ortadan kaldırıyor, mutlak olarak tesirinde olduğu bir rahatsızlık neticesi suç işliyorsa o suçluyu tedavi etmek üzere gözlem altına alır yasalarımız. Fakat aynen dediğin gibi üniversite okuyan, bilmem ne yapan bu herif böyle korkunç bir şeyi yapıyorsa kesin bir rahatsızlığı vardır.

Çocuklarına hayvan sevgisi aşılamaya çalışan, elinden geldiğince hayvanlara dost elini uzatmaya çalışan bir insan olarak insanlığımdan utandım. (Elbette videoyu falan izlemedim, izleyemem, yüreğim almaz.) Fakat milletin öfkesine, yazdıklarına tanık oldum.

Allah hepimizi, çoluğumuzu çocuğumuzu ve masum hayvancıkları böylesi psikopat canilerden korusun. Umarım ceza yasalarımız daha ağır ve uygulanır yaptırımlar içerir ileride böylesi vahşete meyil edenler için. Çok üzgünüm..