Merhaba arkadaşlar,
Rembrandt adıyla bilinen bu ünlü Hollandalı ressamı ben portre sanatının babası olarak görüyorum.
1600'lü yıllarda yaşamış olmasına rağmen portrelerindeki inanılmaz ışık tekniği ve detaylara verdiği önem Barok resminde önemli bir yapıtaşı olmuştur.
İnsanları "doğru" çizmek bir yana, resmettiği kişilere doğal görünümünü (ifade) yansıtmayı oldukça gerçekçi bir şekilde başarmıştır.
Kullandığı renkler ve ton geçişleri, aradan geçen dört yüzyıla rağmen görsel sanatçılara halen ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
O dönemde hazır boyaların olmadığını, renklerin birçok bitkilerin ve kimyasal karışımların kaynatılması-harmanlanmasından yapılan boyaların
ressamlar tarafından kullanıldığını bilmek de Rembrandt'ın nasıl büyük bir usta olduğunu ayrıca bize göstermektedir.
Rembrandt'ın portrelere kattığı içerik (ışık, detay,ifade) 1850'lere kadar tüm portre ressamları tarafından geliştirilerek kullanılmıştır.
Ta ki fotoğrafın icadı ve gelişimi sonrası resimde (dolayısıyla portrede) yeni sanat akımlarının ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Müşteriler resimde değil fotoğrafta gerçekliğe yakın olduklarını düşünmüşlerdir. Bu da ressamların soyut, figüratif, fovist, ekspresyonist ve empresyonist gibi fotoğraftan- o zaman için - içerik ve sonuç bağlamında farklı akımları oluşturmasına sebep olmuştur.
Yine de gerek amatör gerek profesyonel olan biz fotoğrafçıların da ondan öğrenecek çok şeyimiz var.
Özellikle ışık ve ifade bakımından Rembrandt'ın resimlerine yansıttıkları, bizim fotoğraflarımıza yansıtmaya çalıştığımız kompozisyonumuzdan çok da farklı değil çünkü!
Büyük ustayı saygıyla anıyorum.