Konu: Gezi Parkı Bilançosu.

Giresunlu Nickli Üyeden Alıntı

Bu tür ağaçların sökümü (ve başka bir yere sağlam bir şekilde taşınması) oldukça zordur ve özel ekipman ile deneyimli eleman gerektiren kompleks bir işlemdir ve başarı şansı da yüksek değildir. Ancak olay yerine gelen belediye ekipleri bu tür bir operasyona özel söküm araçları yerine dozerlerle kalkışıyorsa sanırım niyetleri yeterince açık bir şekilde ortadadır diye düşünüyorum.

Umut Bey, dün akşam belki de olayın asayiş durumu nedeni ile, ben de göremedim..
Ama belediyenin elinde var diye biliyorum..
Çok kereler görmüştüm...
Sorma sebebim, "umarım AVM yapılmaz" ama olur da yapılırsa, en azından oradaki yeşil alan ile ilgili bir B-planı da olmalı, değil mi...
İfade ettiğiniz gibi şansı düşük de olsa...

HaDeS Nickli Üyeden Alıntı

Orada bulunan anarşist arkadaşlarım da , çevik kuvvet çalışanı dostum da var ve ikisi de illallah etti. Gasp konusuna gelince , ben yıllarca oradan geçtim başıma gelmedi fakat en çok gasp olayını Balat / Küçükpazar / Karaköy civarlarında gördüm.. Bana yapılmadı fakat gördüklerim oldu. Senin demek istediğin orası avm olsun ki gasp , taciz olmasın demek değil. Fakat böyle bir anlam çıkıyor. 45 günlük bebeğiyle gelen bir aile ne kadar samimiyetsiz olabilir bilemiyorum fakat Fenerbahçe maçında çıkan olaylarda da söyledim artık etkiye tepki gittikçe daha sert oluyor ve kitleler birleşiyor. Başbakan denilen yalancının kendini tekzip ettiği haberler hala duruyor.. Bu arada fotoğrafçı arkadaşlar ; Kim bu gaz maskali çadır kundakçıları / 1 - Foto Analiz Haber
Vefa abicim ; bundan sonra devletin alacağı bir kararla parke taşları mor olacak densin buna benzer eylemler olacak. Yapılan haksızlıkların , faşizmin , sınav çetelerinin , simsarların bize ettiklerine tepki veriyoruz hepsi bu. Yarın gece görüşmek üzere!

Zaten Mustafa, benim üzüldüğüm konu bu....
Maalesef bu tepki bu proje ilk açıklandığında verilse idi, etkisi ve sonuçları çok daha farklı olurdu...
Herşey bitmiş, projeler geçmiş, yan tarafta proje tamamlanmak üzere, dozerler gelmiş; şimdi milletin aklı başına geldi....!!!
Ben bu noktada kızıyorum...

O sebeple sonucu noktasında hazımsızım....

Bu başarısızlık, senin bahsettiğin arkadaşların, ileride daha sert eylemler yapmasına zemin hazırlayacak...
Oysa akıllıca ve planlı hareket edilse idi, iktidar belki geri adım atardı; ve bu ve benzer başarılar iktidarı (ve gelecek iktidarları) ileride daha temkinli hareket etmeye itecekti...
Hayatta herşey matematik değil, ancak bu işler strateji meselesidir...
Ve önce kağıt üzerinde planlanıp yapılmalıdır...
Yoksa sonuç, gaz bombası ve tazzikli su ile hırpalanmış iyi niyetler olur....

boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı

...Herşey bitmiş, projeler geçmiş, yan tarafta proje tamamlanmak üzere, dozerler gelmiş; şimdi milletin aklı başına geldi....!!! Ben bu noktada kızıyorum...

Vefa Bey, zaten sorunun bir ayağı da bu nokta. Projeler maalesef artık bağımsız kurumların onayından geçmiyor. Bu tür projeler için eskiden çeşitli meslek odalarının onayından geçme zorunluluğu vardı ancak yapılan birçok düzenlemeyle tüm bu işlemler kaldırıldı. Zaten medeni ülkelerdeki gibi projeler gerekli kurumların onayına sunulsaydı bugünkü manzarayla hiçbir şekilde karşılaşılmazdı. Hatta herşeyi geçtim söz konusu Gezi Parkı 1993 yılında "Kentsel Sit Alanı" ilan edilmiş bir bölgedir, buna rağmen bu parkla ilgili farklı kullanım amaçları içeren bir projenin uygulanması için yıkım, vb amaçla müdahalede bulunmaya kalkışmak zaten başlıbaşına kanunlara karşı gelmektir. Tabi kanunsuzluk bununla da kalmıyor, bakın olayla ilgili yayınlanan bir haberden alıntı yapmak istiyorum (Gezi Parkı'ndaki nöbete biber gazı - Genel Bakış- ntvmsnbc.com) :

"Önder'in polise 'yıkım için Koruma Kurulu'nun raporu'nu sorması üzerine ruhsatı olmayan yıkım ekibi çalışmaya son verdi."

Daha fazla söze gerek var mı?

DustyBrain Nickli Üyeden Alıntı

2.5 milyar rakamını, herkesin üzerinde uzlaştığı bir yöntem olan metamatikle sınayalım;

- Bu 10 yılda, her yıl 250 milyon ağaç dikilmiş demek,
- günde ~685.000 ağaç eder.
- (bir gün = 10 saat mantiği ile) saatte 68.500 ağaç,
- toprağın, zeminin hazırlığının, peyzajlamanın falan önden yapıldığını varsayalım,
- (bir ağaç dikimi = 5 dakika desek -ki bu bile çok iddialı) 1 kişi, 1 saatte 12 ağaç dikebilir.
10 yılda 2.5 milyar ağaç dikebilmek icin 5700 kişilik bir ekibin 10 yıl boyunca, yılda 365 gün, durmaksızın, nefes almadan aağaç dikmiş olması lazım.
Buna kullanılacak iş makinelerini, ulaşım için ayrılan süreyi, haftasonlarını, hastalığı, izni vs. katmadık.


Buyrun, buna gerçeklere yakın rakam diyorsunuz. 1 sıfır, 2 sıfır, 3 sıfır, ne kadar yakın?

Kim yalancı, ne diyelim yalancıya, ne yapalım?

Uğur Bey, matematiğine, Oarman Bakanlığı, İl ve İlçe Belediye çalışanları ve sivil toplum kuruluşlarını eklersen tutarlı bir rakam çıkar mı..?
Artı ağaç dikimi artık sadece kazma kürek ile değil özel teçhizat ile de yapılıyor...

Ancak konunun bu olmadığını hatırlatırım...

Mesele, çok farklı..

Giresunlu Nickli Üyeden Alıntı

Vefa Bey, zaten sorunun bir ayağı da bu nokta. Projeler maalesef artık bağımsız kurumların onayından geçmiyor. Bu tür projeler için eskiden çeşitli meslek odalarının onayından geçme zorunluluğu vardı ancak yapılan birçok düzenlemeyle tüm bu işlemler kaldırıldı. Zaten medeni ülkelerdeki gibi projeler gerekli kurumların onayına sunulsaydı bugünkü manzarayla hiçbir şekilde karşılaşılmazdı. Hatta herşeyi geçtim söz konusu Gezi Parkı 1993 yılında "Kentsel Sit Alanı" ilan edilmiş bir bölgedir, buna rağmen bu parkla ilgili farklı kullanım amaçları içeren bir projenin uygulanması için yıkım, vb amaçla müdahalede bulunmaya kalkışmak zaten başlıbaşına kanunlara karşı gelmektir. Tabi kanunsuzluk bununla da kalmıyor, bakın olayla ilgili yayınlanan bir haberden alıntı yapmak istiyorum (Gezi Parkı'ndaki nöbete biber gazı - Genel Bakış- ntvmsnbc.com) :
"Önder'in polise 'yıkım için Koruma Kurulu'nun raporu'nu sorması üzerine ruhsatı olmayan yıkım ekibi çalışmaya son verdi."
Daha fazla söze gerek var mı?

Umut Bey maalesef çok haklısınız....
Ama bu maalesef benim ifade etmeye çalıştığım, sivil tepkilerin plansızlığı sebebi ile başarısızlığa mahkum oldukları tezimi değiştirmiyor...

Yoksa buradaki herkes ile aynı konuya aynı nihai amaç ile bakıyorum....

Sadece bir proje yönetimi eğitimcisi gözü ile olaya daha sistematik yaklaşılması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum...

Haksız isem haksızsın deyin lütfen..

boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı

Uğur Bey, matematiğine, Oarman Bakanlığı, İl ve İlçe Belediye çalışanları ve sivil toplum kuruluşlarını eklersen tutarlı bir rakam çıkar mı..?
Artı ağaç dikimi artık sadece kazma kürek ile değil özel teçhizat ile de yapılıyor...

Ancak konunun bu olmadığını hatırlatırım...

Mesele, çok farklı..

Umut Bey maalesef çok haklısınız....
Ama bu maalesef benim ifade etmeye çalıştığım, sivil tepkilerin plansızlığı sebebi ile başarısızlığa mahkum oldukları tezimi değiştirmiyor...

Yoksa buradaki herkes ile aynı konuya aynı nihai amaç ile bakıyorum....

Sadece bir proje yönetimi eğitimcisi gözü ile olaya daha sistematik yaklaşılması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum...

Haksız isem haksızsın deyin lütfen..

Abi bu son dediğine katılıyorum.
Zaten yapılacağı belli olan ve daha önceden onaylanmış bir projeye son anda karşı çıkmak! Önemli/önemsiz şeyleri son ana bırakmak bizim kanımızdadır.
Fakat son anda da olsa, bu bir sağ duyudur.Sanatcıları, milletvekillerini ve sivil halkı içeren büyük bir kitle buna karşı. İstemiyorlar abicim, zorla mı?
Bu gayet insancıl ve zararsız protestoya gazlı/coplu şiddet içeren müdahalenin amacı, mantığı nedir?
Bu sorular sana değil abi tabi ki, burada aramızda yazışıyoruz hep birlikte. Siyaseti yok bu işin, her yerin betonarme olduğu bir memlekette yaşamak istemiyor insanlar, istemiyoruz.

Orada gasp yaşanıyorsa, güvenlik açığıdır. Polis/özel güvenlik onlara müdahale etsin ki asıl görevleri de o zaten.
Yıllar önce bir yazı okumuştum, asker gitti cop geldi diye. Elbet bu düzende değişir.
İstanbullu arkadaşlar bol bol fotoğraf çeksinler bölgede mümkünse. Sonuçta Photojournalism'e girer. Burada da paylaşılsın bence. 19 Mayısta, 29 Ekimde biz Ankaralılar gittik, yürüdük, fotoğraf çektik.
İstanbullu arkadaşlarda 1 gün mümkünse olayları Tv'den izlemesin.

boyabadanaci Nickli Üyeden Alıntı

Uğur Bey, matematiğine, Oarman Bakanlığı, İl ve İlçe Belediye çalışanları ve sivil toplum kuruluşlarını eklersen tutarlı bir rakam çıkar mı..?
Artı ağaç dikimi artık sadece kazma kürek ile değil özel teçhizat ile de yapılıyor...

Ancak konunun bu olmadığını hatırlatırım...

Hocam, günde 68.500 ağaçtan bahsediyoruz. 81 il diyelim, her ilde 845 adet ağaç dikimi yapıyor olmamız lazım. Hangi insan gücü, hangi makine gücü, günde 10 saat, saatte 12 ağaç dikerek bu işle uğraşıyor, hangi alanlara bunu yapıyor çok ama çok merak ediyorum.

Ayrıca konu tam olarak bu. Konu birilerinin kendi rantı için, kendi çıkarı için sürekli yalan söylemesi. Sürekli halkı uyutmaya çalışması. kendi krallığında istediği gibi at koşturması. Yalvarırım çarpıtmaya çalışmayın, "geç müdahele edilmiş, neden önce yapılmamış, neden başka şeye ses çıkmamış?" Siz bunları yaptınız mı? Sizin proje aşamasındayken bir kaygınız oldu mu? Kaygısı olan bir oluşum içinde bulundunuz mu? Neyi eleştirdiğinizi gerçekten aklım almıyor, nelerden bahsetmemiz gerekirken neyi tartıştığımızı aklım almıyor.

Bu olayın ne gezi parkındaki 3-5 ağaçla ilgisi var ne de ülkedeki binlerce AVM'nin biriyle..

İnsanlar taksimdeki son "nefes alabilecekleri" parklarını koruyorlar. Tarihi değeri olan, halka, kendilerine ait olan bir alanı koruyorlar. Bu talan ilk değil, AVM için, otel için, rant için kesilen, dağıtılan ormanlar, yeşillik alanlar, yıkılan tarihi binalar ilk değil. Bu mücadele tüm bunların mücadelesidir.

Bu mücadele, daha ilk gün gaz bombası yiyen, demir jop yiyen, çadırları ateşe verilen "insan"lara yapılan zülme karşı yapılan mücadeledir.

Bugün o alana ulaşılmasın diye şehrin ulaşımını kesenler, yarın haberini alma diye ülkenin internetini, telefonu, iletişimini kesebilirler. Reyhanlı'da yaptıkları gibi, işlerine gelmeyen her şeye yayın yasağa getirebilirler. Bu, açık seçik FAŞİZMdir. Kelime olarak anayasaya geçirmelerine gerek yok. Faşizm fiilen yönetim biçimimiz olmuştur, bu, bunun mücadelesidir.

Ölüyoruz, bu sabah öldürüldük! 3 kişi komada! Bu artık bir yaşam mücadelesidir, başka bir şey değil!