Ahmet Bey merhaba.

Sağlıklı, "ideal" toplumu arayan sınıfsızlık, sömürüsüzlük teorisiyle insanoğlunun mevcut tüm sosyal kurumlarını (aile, devlet, vs.) acımasızca eleştiren tüm dünya görüşlerinin takipçileri de böylesi kurumların değerine inanan breylerden daha mutlu yahut özgür değil.

Evlilik bence nedir? Çocuğun annesinin, babasının, kardeşinin belli olması, ömür boyu bir dişi ve bir erkek bireyin yürek yüreğe dayanışma ile maddi - manevi tesanüt içinde sevgiyle kendilerine ve alt soylarına sarılmasıdır. Yuvalarını, çatılarını hayatın pisliğinden koruma çabaları ve sevgi/emek birliğidir.

Bayramlarda el öpülen, arefelerde ve başkaca sosyal günlerde ata kabirleri ziyaret edilen, düğünlerinde/cenazelerinde müşterek sevinç yahut yas bölüşülen babamızdan, dedemizden, köyümüzden, ocağımızdan gördüğümüz halên kıymetine canımız pahasına ikna olduğumuz, en önemli yaşama sebeplerimiz arasında saydığımız "aile"mize dair akit olmamızdır. Bu akit belediye yahut nüfus memurunun önündeki imza ile değil insanlığımızla/ruhumuzla/gönlümüzle imzalanmıştır.

Allah herkese mutlu/mesut evlilikler, ailesiyle sağlıklı/esenlikli günler nasip etsin. Evliliği darbe almışlar umarım ki tez vakit gönüllerindeki mutluluğa, yuvaya, aile yapısına erişir.

Yetkesizliğe inanan anarşist düşünce akımı şahsen son derece ilgi ve saygı duyduğum kuramsal tartışmalarla örülüdür. Geçerli ve evrilmiş toplum modellemelerini eleştiren her görüş kendince haklıdır, tutarlı tenkitler ortaya koyabilmektedir okuyunca. Zihin jimnastiklere açıktır. Ama bu yürek, o bu dilden anlamaz pek..