Walla yine etrafında dolanıp ana konuyu saptırıyoruz...
Arkadaşlar "layık olduğunuz şekilde yönetilirsiniz" diye bir hadis vardır...
Olay da resmen o....
Cahilin ne dediğini bilmediği, aydının ise ne dediği bilinmediği bir memlekette iktidar kim olursa olsun kızmamak lazım...
Bugün bir Fransız arkadaşım ile konuşuyorduk... Dedi ki; "Tüm dünya biliyor ki Türkler sadece kendilerini sevmiyor.... Diğer herkese kalpleri açık.."
Abdulhamit Han 33 sene ile en uzun tahtta kalan padişahlardan birisidir.. Üstelik de Osmanlı imparatorluğunun en cıvcıvılı döneminde...
Bir seferinde sormuşlar;
- Sultanım, bunca sene hizmette kalarak eşi benzeri olmayan bir tecrübe edinmişsinizdir.. Kendinize ders edindiğiniz yada karşılaştığınız en zor durumlar nelerdir?
diye sorduklarında, Abdulhamit Han'ın cevaplarından biri de şu şekilde olmuş:
- Yıkılmış olanı düzeltmek kolay da, yıkılmakta olanı düzeltmek kadar müşkülünü görmedim.. Neresinden düzeltmeye çalışsanız başka bir yerinde patlak verir...
Bahsettiğiniz tüm şikayetler de bu sebeple...
Yama üzerine yama yapılan, ancak sürekli kendi halkı tarafından ilmekleri çözülmeye çalışılan bir çuval ile işte demek ki bu şekilde oluyor...
En başarılı muhasebecinin 2 + 2 = 3 çıkaran olduğu bir memlekette daha ne olsun istiyorsunuz ki...
Devlette hem -1 lik farkı hem de bu daha neler yapmıştır diyerek olası farkları da ekleyerek sizden bizden vergi alıyor..
Biz çok mu ahlaklıyız ki devlet olsun...
O sebeple bu yerinde seken tartışmaları çözüme katkı anlamında boş buluyorum..
![]()