Ben konuya başka bir gözle bakıyorum.
Malum hepimizin kendini tanımladığı ve kişiliğine verdiği bir ismi vardır.
Ben de kendimi muhalif kişilik olarak görürüm. Ama toplum için yararlı olacak doğrular varsa ve bana uymuyorsa toplum için olduğundan dolayı bunu kabul ederim.
2004 yılında tv den koptum ilgilenmiyorum. Ara ara internet haberlerinde, twitterda başlıklar gözüme çarpıyor. Yok acun bunu yapmış şununla haşir neşir olmuş, yok bilmem ne dizisinde bilmem ne karakter şunu demiş bunu yapmış işde o sahneler, kimin eli kimin cebinde haberleri vs. yani beyin boşaltma operasyonları... Bunlara alet oluyoruz malesef.
On yıllardır birbirimize destek olmak yerine birbirimizi sindirmeye çalışdığımız için geliyor bunlar başımıza. Birbirimizin üzerine basma çabalarımızdan oluyor.
Biz birbirimizi yerken haysiyetsizler yönetime, çapulcular gündeme oturuyor.
Turizm dolayısı ile Dünyanın belki birkaç ülkesi hariç her yerinden arkadaşlar edindim. Bazılarının ülkesine gittim.
1 sene Türkiyede yaşamış Hollandalı bir arkadaşımın dediğini ölene kadar örnek göstereceğim sanırım.
"Bu ülkede yaşayanları tanımlamak için trafiğe bakmak yeterli, herkes önceliğin kendisinde olmasını istediği için hiçbiri bir yere varamıyor, trafik kilitleniyor ve trafiği sanki ilahi güçler tıkamış gibi dualar ediyorlar"
Ben ise ülkemi ayakların baş olduğu ülke olarak tanımlıyorum.
Cumhuriyete,laikliğe ve bilime inanıyorum.
1938 yılında uyumaya başlayan sözde cumhuriyetcilere inat bu adamlar çalışdı, herşeyin altını oydu ve yılmadı. Sonunda da başardılar.
Peki cumhuriyete inananlar ne yaptı söyler misiniz? Atatürkden sonra üzerine ne koydu?
Geldiğimiz nokta ortada.
İşin özeti arkadaşlar sustuğumuz için oluyor bunlar.
Sesini çıkaranlara da destek olmadığımız için sindiriliyor ve aptal yerine koyuluyoruz.
Geyik peşindeyiz ve ciddiyetten uzağız milletce.
Ektiğimizi şerefsiz yaratıklara biçme fırsatını da kendimiz veriyoruz.
Saygılar
Tarık