Yemeği yiyip abilere teşekkür edip gidiyorum çadırıma. Hava iyice kararmış,ortalık zifiri karanlık, ne ay var ne de ışık. Ve bataklıklı ormanın içinden geçen yoldan kamp alanıma gitmem gerek. Telin fenerini kullanacaktım, şarjı bitip kapanınca bekçi abi gene imdadımda: ) İçeri dönüp fener sorduğumda benim telin feneri var ben götüreyim seni dedi. Ne diim böyle çıkar olmadan insanlık için yapılan hareketleri uzuuun bir aradan sonra görüp yaşamak çok iyi geldi..
Saat 10 suları ve geçiyorum çadırıma,yarın 4te kalkıp uzun pozlama yapmayı ve 7 gibi de yola çıkmayı düşünüyorum..
Kaldığım yer çok ıssız ve ormanın içi. Karşı tarafta bekçi kulubesini ışığı küçücük kaldı..
Ben her önleme karşı motoru çadırın ormana bakan kısmına gelecek şekilde çektim, geriye kalan üç cephede su var zaten : )
Kendimce önlem alıyorum..
İleriyi bilmem ama şu ana kadar yaptığım en büyük çılgınlıktı orada çadır kurup bi başıma kalmak..
Ne gerek var diye sordum kendime, daha sonra bunu yapmayacaksam niçin buradayım deyip susturudm kendimi. : )
Sabahın ilk ışıkları. Fermuarı açınca karşımda koruyucu kalkan olarak koyduğum motorum: )
4.30da kalkıyorum. Ama hava çok aydınlıkUzun pozlama için müsait değil, ND filtre de yok yanımda.. Kısaca o iş yatıyo, inş bir dahaki sefere..
Sabah yağmurla başlıyorum güne,hava çok soğuk ve titriyorum.. 15 dakka için ateş yakmayı bile düşündüm o kadar çok üşüdüm.
Strobist için iyi bir mekan![]()
Ama gelgelelim tetikleyici bir kaç milisaniye geç tetikliyor ve flaş fotoya yansımıyor.. Aldırış etmiyorum ve sinirimin bozulmasına izin vermiyorum bu durumun.
Hava biraz ısınıyıyor bulutlar dağılınca yüzünü gösteren güneşin sayesinde..
İşte dünden beri benimi kemiren ana geldimİleride tahtalar ve ilerisindeki rampa gözüküyor.
BAtaklık falan çok etkilemiyor aslında, durmadığın sürece her türlü gidiyor benim demir at.
Hadiseye gelecek olursam; bir defa yan yattım çamura, 1 saat ve bayağı ter kaybıyla sonuçlandı ilk denemem. Saat 5 buçuk, in cin top oynuyor, ne yardım isteyecek biri var ne de çıkabiliyorum. Ağaçların kökleri toprak üstüne çıkmış ve teker orayı tutmadığından kayıyor. Deminki yağmur da kabak gibi etmiş her yeri..
Ormandan tahta destek toplayıp tekerin altına koysam da nafile, herşey ıslak v çamurlu.. Bekçi abi beliriyor aklımda yanan ampülün içinde bi andaSaate bakıyorum,daha çok erken. Ve günlerden pazar. Bugun herkes geç kalkar doğal olarak.. Çağırsam mı çağırmasam mı çok kararsızım.. Ama gene el mahkum yapacak başka bir şey yok
Arka teker zaten yer yaptı, motoru olduğu gibi rampada bırakıp bekçi ağbiyi uyandırmaya gidiyorum
Utana sıkıla camına vurup adamı uyarıyorum, yüzü hala aklımda ve gülüyorum
Bi yandan da kızıyorum kendime insanları dünden beri esir aldıım için
Abi sağ olsun hemen çıkyor dışarı ve yürüyoruz motora doğru..
Kendi arkadan ittirecek ben de hem yitip hem de gaz vererek kurtaracaz. Plan bu
Geçiyo arka tarafa ve ben veriyorum gazı veriyorum gazıBAtaklık haliyle ve bizim bekçi abi ilk gazı vermemle çamura batar
Ben sukut..
Bu iş böyle olmayacak uşaum, biz bunu diğer taraftan geçirelum oldu ilk tepkisi![]()
Diğer yol var ama nasıl olmuşsa ağaç tam 90 derece yatmış ve kopmamış da.. ne kırılıyo ne kalkıyo..
Benim bekçi geçti ağacın altına , ben de söktüm aynaları, 3-2-1 bekçi ağbi ağacı kaldırı ve ben motoru altından geçiririm, daha sonra hiç durmadan kulubeye kadar ilerledim. Bir defa dursan batacak çünkü alet)
Sonunda çıkardık, önde bir şey yok ama ..
arka batmış durumda
![]()