Genel anlamda Mogan hakkında yorum yapmak istiyorum.
beş yıldan fazla orada yaşadım. Manzarayı hangi zamanlarda çok iyi verdiğini az çok biliyorum. Siz de genelde bu zamanları ele alarak çekmişsiniz.
Gün batmadan bir saat önce konuşlanıp çok güzel kareler yakalanabiliyor. Eğer sonbahardaysanız sığırcıkların uçuşunu seyretmek belki de başka yerde göremeyeceğiniz bir mutluluk veriyor insana. Her şeyi unutmanızı ve sadece o görüntüden zevk almanızı sağlıyor. Hele ki yüksek bir yerden izleme fırsatınız varsa tavsiye ederim. Adeta bale gösterisi gibi. O filmlerde olur denilen hareketler, uyum içinde bir dans şeklinde.

Tepeden izliyorsanız akşamüstü altın sarısı, yağmurlu ve kapalı havalarda yeşil ve kahverengine dönen renk(bu beni pek çekmiyordu tabi, eskiden daha pisti) kışları buz mavi bir görünüm, eğer donmuşsa bembeyaz bir perde gibi. Eğer donmuşsa göl o zaman kenarına inme vakti gelmiş demektir. Eğer üzerinde gezinen insanlardan önce inerseniz kayıkların ve deniz bisikletlerinin gün batımında bıraktığı gölgeleri hayranlıkla seyredersiniz.

Eskiden öğlen vakitleri ve yazın tüm kötü görüntüsünü sergilerdi. Şimdilerde bolca suya kavuştuğu için bunu görmüyorsunuz. Konya yolu tarafından çekiyorsanız gün batımında haymana yolunun olduğu yerden batar ve şanslıysanız oradan bir kayık geçer ve işte o zaaman kendinizi ankara'nın denizinde hissedersiniz. Bir koydasınızdır.

Tek sevdiğim yanı, yalnızlığın ve sakinliğin en güzel yanı ankara'da orada yaşanabilir. Eğer biraz daha ağaca ve doğaya karışmak istiyorsanız OTDÜ arazisi içindeki Eymir'e gitmenizi tavsiye ederim. Giriş sadece kartı olanalra ve OTDÜ lülere açıktır ama girmek o kadar da zor değil. Görevliler izin veriyorlar. Orası da kışın donduğu zamanlarda çok iyi pozlar verir.

Çok yazdım ama bu herhalde özlediğimdendir. Yoksa ankarayı ben pek sevmem. Sadece yalnızlığımı buralarla paylaştığım için sadece buraları severim. Kışın yanınızda termosunuz varsa getirmeyi unutmayın. En keyiflisi de o olsa gerek.

Tabi bunların birçoğunu ankarada yaşayanlar daha iyi bilirler.