Son fotoğraf da aslına bakarsan pek bir şey anlatmıyor da,görsellik olarak en azından diğerlerine göre daha önde. Adamlar orada sigara içiyor muhabbet ediyor diye hayâl edebiliyoruz en azından.

Sokaktan insan manzaraları çekmek geçiyordum çektim demek değildir ama. Hanın girişinde durmuşsun, ışık da güzel evet, açısı ile şiddeti ile güzel, sen de orada durup basmışsın deklanşöre. Aynı fotoğrafı kompakt makine ile çeksen piksel kalitesi dışında ne değişir mesela? Bahsi geçen şey eğer ki bir sokak fotoğrafı ise, izleyiciyi kitlemelidir kendisine en azından 5-10 saniye. Duygu aktarımı sağlamalıdır yahut anlatımı olmalıdır. İkisinden birisi mutlaka olmalıdır. Bu fotoğraflarda sen sadece işin teknik kısmına odaklanmışsın gibi görüyorum ben. Işık düzgün olsun, alan derinliği etkilesin, renkler güzel olsun.

Ara Güler, ona burun kıvıranların ağzını burnunu kırmak istediğim kadar iyi bir fotoğrafçıdır, kendisi fotoğrafçıyım demese de. Yaptıkları ortadadır. Türkiye fotoğrafında da Üstâd odur benim nazarımda. Ara Güler fotoğraflarına bir saniye bakıp geçemezsin. İnsanların yüzleri hep zengindir mesela, 20metreden çekilmemişlerdir yahut fotoğraflar açık diyaframa sığınılıp etkileyici hâle getirilmemişlerdir. Ki zaten eskilerin hiç biri sçık diyaframla sokak fotoğrafı çekmezdi. Tamamen kompozisyon ön plandadır.

Ha şuna saygı duyarım eyvallah derim. Benim derdim teknik kısmını doğru halletmektir dersen, kimse bir şey diyemez.