Günlerden neydi hatırlamıyorum 2012'nin 16 mayısında dışarıda şakır şakır yağmur yağarken asfalt zeminde bir dudak payı su varken şınav pozisyonu alıp öptüm ben o yeri.
Hem 130 günden fazla Türkiye'dışında(Kıbrıs'ın da yabancı ülkeden farkı yok gardaş) olduğumdan hem de dandik uçağın havadaki tirbülans ve manevralarından kurtulduğum için.
Onlarca insanın da ne düşündüğü umrumda değildi.
Bu arada her karışında farklı bir şey bulup fotoğraflayabiliyorsunuz. Sıkıntı yok. Ankara'da da fotoğraflanacak çok şey var. Parkları, gölleri, şehir fotoğrafları, caddelerde çekebileceğiniz uzaktan portreleri, Nallıhan, beypazarı, camileri, Yazın makro kışın kar fotoğrafları. Daha sayabilirim ama Ankara'yı daha fazla özlemekten korkuyorum.
