Soner Beyciğim estağfurullah. Sizin gibi fotoğraflarını hayranlıkla seyrettiğim bir arkadaştan bunları duymak mahçup eder. Sanırım benim gibi acemi adam haddini aşıyor bir miktar.
Hem Erzade Ertem hocamdan hem de üstad Kalfagil'in yazdıklarından falan ikaz edildiğimiz husus; aynen söylediğiniz gibi algı merkezinde yer alanlar başta olmak üzere temadaki sujenin, fotoğrafın konusunun bir yahut birden fazla ayrıtıyla kadrajdan taşması "kompozisyonun bozulduğu" şeklinde algılanıyor çoğu kez.. Misal Eyfel kulesinin fotoğrafı çekiliyorsa, özel bir mimari çekim/farklı bir geniş açı denemesi falan yok ise mümkünse tamamı görünsün, ucuna doğru sivrileşen tepe kısmı tepeden kadrajın dışında kalmasın isteniyor çoklukla..
Bunun istisnaları elbette var. Örneğin alın hizasından kafanın kesildiği portreler yahut çeken adamın bilinçli olarak "daha göze hoş görüneceğini" düşündüğü her hangi bir plan.. "Sonuçta paradigmaları, kuralları bilip bilinçli olarak yıkmak/bozmak" öneriliyor..
Çok ukalalık ediyor gibi hissettim. Cüretimi mazur görünüz. Selamlar..