Ne var ki ben de çekerim diyip makineyi eline ilk aldığında kolay olmadığını anlayıp daha da tutkuyla sarılmaktır.
Ne var ki ben de çekerim diyip makineyi eline ilk aldığında kolay olmadığını anlayıp daha da tutkuyla sarılmaktır.
"VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...."
Yüksek sesle bir daha söyle
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."
photoshop LAB color kullanmayi ogrenmek...
©mza2
iyi ekipman)) eşşek değilseniz 500 tane fotoğraf çekip içinden 10 tane güzel fotoğraf çıkarırsınız. Sayısal olarak iyi fotoğraf sayısını arttırmak için çektiğiniz fotoğraf sayısını arttırın. 2000 tane fotoğrafta iyi fotoğraf daha fazla çıkar. hatta idda ediyorum makinanın üzerinde kontrast ayarlarını, saturation ve keskinlik ayarını iki tık arttırıp(bunu hala bilmeyenler var) isoyuda 400 yapalım, hadi raw moda da alalım ve hayatında eline makina almamış bir insana makina verelim ve onu hindistana gönderelim. Çek diyelim sadece. Sonra çektiği fotoğrafları buraya koyalım foruma beğenileri görürsünüz. insanların nasıl övgü yağdırdığına hayret edersiniz. Ee bu adam düne kadar eline makina almamıştı ama. alın size en büyük sır
))
Canon EOS 450D | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 II | Canon 50mm f1.8 II | Canon EF 75-300mm f/4-5.6 III USM
Canon EOS 450D | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 II | Canon 50mm f1.8 II | Canon EF 75-300mm f/4-5.6 III USM
Kesinlikle katılıyorum ve beğendiğim - araştırdığım bazı Magnum fotoğrafçılarının da yegane sırrı buymuş. Bu adamların kontak baskılarına bakın, ne kadar doğru olduğunu anlarsınız. Yalnız yeni başlayanın çok çekmesiyle işini bilen birinin çok çekmesi tabi amaç ve sonuç olarak farklı olur. Ama çok çekmek işin ilacı![]()
Bence fotoğrafçılıkta "sır" diye bir şey yoktur. Fotoğraf "Yetenek" işidir.
Herkes şarkı söyleyebilir ama sesiyle kendine hayran bırakan azdır aslında.
Sesi güzel olan şanslıdır. Çünkü sonradan elde edilecek bir şey değildir bu. Doğduğunda verilmiştir bu güzel armağan ona.
Eğitimini alsanızda temelde güzel bir ses yoksa sonuç nafiledir.
Fotoğrafta böyledir işte. Genlerinizde vardır ya da yoktur. Herkesin göremediğini görüyorsanız, işin teknik kısmını öğrenerek çok yetenekli bir fotoğrafçı olabilirsiniz. Herkesin vizörden gördükleri farklıdır. Ne gördüğümüz aslında kim olduğumuzdur.
Benim bu konuda şahsi görüşüm böyledir.
Edit: imla
Canon EOS 6D+Canon 24-105mm+Canon 85mm F1.8+Canon BG-E13 Batterygrip+Canon 600EX RT+Lowepro Fastpack 250
Ne gördüğümüz kim olduğumuzdur kısmına katılsam da fotoğrafçılığın doğuştan gelen bir yetenek olduğunu düşünmüyorum. Takdir edersiniz ki kim olduğumuzu zaten sadece genlerimiz belirlemez. Yaşadığımız her saniye kim olduğumuza etki eder. Ses meselesi fiziki bir durum ve doğuştan geliyor olabilir (net bilgim yok)ama görebilmek meselesi aynı değil bana göre. Eğer böyle olsaydı her iyi fotoğrafçının ilk denemeleri de ondaki ışığı ele verirdi ve iyi bir fotoğrafçı olacağının sinyallerini alırdık. Bu bazen geçerli olsa da, bildiğimiz çok örnekte tersi mevcut. Hatta teknik olarak iyi olduğu halde görmeyi beceremeyen, ancak bunu çalışarak, okuyarak, izleyerek öğrenen büyük fotoğrafçıların hikayeleri var. Çocukluğumuzdan itibaren maruz kaldığımız her şey görebilme yetimize etki eder ama bu konuda doğuştan gelen yeteneğin etkisinin daha az olduğunu düşünüyorum.
Fikrinize saygı duyarım. Ben yaşadıklarımdan hareketle bu şekilde düşünüyorum. Sanat dalları ile ilgili her şey insanların genlerine kodlanmıştır bence. Mesela benim dayılarım çok başarılı ressam'dırlar. Keza kuzenlerim de öyle. Bu tür yetenekler insanların genlerinde oluyor diye düşünüyorum. Örnekleri çok fazla..
edit: imla
Konu photomania tarafından (04.May.2014 Saat 18:08 ) değiştirilmiştir.
Canon EOS 6D+Canon 24-105mm+Canon 85mm F1.8+Canon BG-E13 Batterygrip+Canon 600EX RT+Lowepro Fastpack 250
önemli olan ortaya çıkan sonuç değil mi? isterseniz 10 bin tane çekin. 1 tanesi alın diğerlerini silin gitsin. İki kişi düşünün biri özene bezene çekiyor güzel bir fotoğraf yayınlıyor beğeniyorsunuz,diğeri 10 bin tane çekiyor birini paylaşıyor ama güzel onu da beğeniyorsunuz. mertlik bozulmadı fotoğraf çekmek çok kolay o yüzden insanlar dslr alıyorlar. Ben daha eline fırça seti,boya alan görmedim.
Canon EOS 450D | Canon EF-S 18-55mm f/3.5-5.6 II | Canon 50mm f1.8 II | Canon EF 75-300mm f/4-5.6 III USM
" fotoğrafçılığın en büyük gizli sırrı nedir? "
16 sayfadır tek tek okudum bende düşüncelerimi paylaşmak isterim..
Şahsi düşüncem "GİZLİ SIR" kelimesi ile saklanan yada gizli tutulan şey anlamında kullanılmamış..
Çünkü konu "iyi fotoğraf". Gizli olsaydı mantık olarak dünyada bir tek kişi iyi fotoğraf çekerdi ..
Ama bir çok dalında ünlü fotoğrafçı yetişmiş olmazdı..
Bence GİZLİ SIR' dan kasıt işin PÜF NOKTASI ..
Yani Her kesin bildiği ancak farkında olmadığı şey yani saklı değil zaten ...
Şöyle bir örnek verebilirim ; Herkes şiir okur ve yazabilir ama herkes iyi Şair olamaz ..
yani şair olmak için kelimeleri bilmek yeter aslında ama duygunu nasıl anlattığında ve tekniğinde biter iş.
Fotoğraf da ışık la yazılan şiir gibi olsa gerek..Çok şiir okumak lazım bence iyi şiir yazmak için, yani çok fotoğraf incelemen gerekir.
Bi nevi talebelik yaptığın. Bakarken eksiklerini görüyorsun zamanla farkında olmadan öğreniyorsun ..Şiir okudukça diksiyonun düzeliyor fotoğrafta kadrajın..
Okudukça ve yazdıkça kelime dağarcığın artıyor yani baktıkça fotoğraflara kompoziyon ve anlatılmak istenen ön plana çıkarılıyor adeta konu fotoğraftan fırlıyor ..
Yani bazı şeyler zamanla oluyor.Pişmek gerekir bence olay burda .. Ama pişerken için çiğ kalmamalı ..
Sevmek ,Keyif almak , güzel birşeyler ortaya koymak için emek vermek, araştırmak , her seferinde bir tık üste çıkmak için eksiklikleri telafi etmek .
Yapılan işlerin en güzelide emeğini başkalarıyla paylaşırken alınan keyif..
Püf noktası = Tecrübe...
" Güzel bakan güzel görür " (Hz.Mevlana)
Canon EOS 650D | 18-55mm | 50mm f/1.8 II | 55-250mm
Fujifilm Finepix HS10
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
Evet yazıyorum not alın; Fotoğrafçılığın en büyük sırrı aslında paket olarak bulunur bu pakette ;yetenek zeka ve planlama ve sabırdan oluşur......
Nikon 20-35-50-135-200
fotoğrafçı vardır: sadece makro fotoğraf çeker.
fotoğrafçı vardır: sadece portre çalışır
fotoğrafçı vardır: sadece sokak fotoğarfları çeker
fotoğrafçı vardır: sadece mimari çalışır
fotoğrafçı vardır: konsept imaj çekimleri çalışır (siz buna ürün çekimi de diyebilirsiniz ya da still life)
hatta yeni yeni türeyen bir dal daha var zorla fotoğrafın içine sıkıştırılmaya çalışıldı: "manipulasyon"
yani birden fazla fotoğrafı grafik tasarım ile tek fotoğrafmış gibi ortaya çıkartmak (ki bana göre tamamen grafik tasarım işidir bu)
yani fotoğrafçı vardır, sadece bu alanda çalışır.
fotoğrafçı vardır: bunların hepsini yapmaya çalışır ama bir uzmanlığı muhakkak vardır.
daha artırılabilir bu yazdıklarım..
her fotoğrafta duygu neden arıyorsunuz ki?
700 yıllık bir kilisenin fotoğrafını çekmişim. bu sizi duygulandırır mı?
bu bir belgedir... tıpkı dğer fotoğraf türleri gibi bunun bir adı vardır.
bir ürün çekiminin, bir imaj çalışmasının (örneğin bir ayakkabı fotoğrafı, bir mücevher çekimi) sizi duygulandırır mı?
tarih; belli dönemlerde bazı insanların isimlerini yazar.
örneğin felsefe dediğiniz zaman belli bir tarihe sıkışır kalırsınız.
edebiyat-şiir dediğiniz zaman, belli bir tarihe sıkışır kalırsınız.
tarih yeni şeyleri ya çok geç yazar, ya da eskileriyle uzun bir süre idare eder.
kişisel göreceli kavramlar, gerçek olanların üzerini örtmez...
yani sizin için kötü ya da kavramsal açıdan varlığı gözardı edilebilir bir olgu, bir başkasının gerçekliği ya da istediği şey olabilir.
açıkçası, sizin fotoğraf olarak adlandırmadığınız şey, bir başkası için fotoğraf olabilir....
tolstoy; kafa sayısı kadar kalp, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidii vardır.
fotoğraf da bir aşksa, kafa sayısınca da tanımı vardır.
burada yazdıklarımdan çok daha fazla...
yani sizin tanımınız,
benim tanımım,
onların tanımı...
1- Bakmayi degil gormeyi bilmektir...
2- Icinizdeki beni kesfetmektir...
Güzel bi göz ve farklı bakış açısı..
sır; çekende değil, çektirende.
valla bu ayakkabılar beni çok duygulandırdı. hatta bütün hormonlarım pik yaptı Mustafa hocaam
http://www.wall321.com/thumbnails/de...321.com_36.jpg
Gelmiş dünyanın dört bir ucundan
Ayrı dilleri konuşur, anlaşırız
Yeşil dallarız dünya ağacından
Gençlik denen bir millet var, ondanız.
NHR.
Deneyim, deneyim ve yine deneyim