Benim de sürekli önerdiğim bir şeydir "bol bol fotoğraf çekin".

Ama bunun teknik cihaz ve bütçe ile bir alakası yok.

Nasıl ki bol bol kitap okursanız kelime hazineniz gelişir, kelimeler ile kendinizi daha iyi ifade etmeye başlar, ve keyfini alınca bir kitaptan diğerine geçmeye başlarsınız.

Bu da aynısıdır, fotoğraf çektikçe, çektiklerinizi izledikçe farklılıkları görmeye başlarsınız.

Şahsen yeni başlayan birinin önüne fotoğrafçılık kitabı atmaya karşıyım. Önce makine eline verilir, bir hafta kendi halinde çayıra salınır

Zati sözünüzü dinledi ise o bir haftanın sonunda size "bunlar karanlık çıktı, gece fotoğraflar titriyor, şunlar çok parlak çıktı, arka planı öldüremiyorum, şunlar gibi çıkmıyor." şeklinde sorunlar ile gelecektir.

İşte o zaman verdiğiniz bilgileri almaya hazırdır. Çünkü bir derdi vardır ve de ilacı sizin elinizdedir. Sizi can kulağı ile dinleyecektir.

Şimdi tutun elinden, diyafram dır, perde hızıdır, stop tur, tık tır, ISO dur, vs verin bilgiyi, onları kafasına not edecektir.

Ama tüm bunların öncesinde verilen bilgi sadece kişiyi ürkütmeyi sağlar.