Metin Burak Hocam,

"Distrübitör" diyorsunuz.
Aslında prensipte haklısınız.
Hatta kağıt üzerinde kesinlikle doğru olan bu görünüyor.

Peki, yasal olarak Türkiye'de faaliyet gösteren ve Türkiye'ye özgü ve Türkiye'de bulunan en büyük, yasal, en eskilerden olan bir internet alışveriş sitesinde neden hem distrübitör, hem de ithalatçı garantili ürünler bulunuyor?
Bu konuyu tek bir sektör için değil, tüm sektörler ve her türlü ürün için sorguluyorum.
Neden iki farklı tedarikçi, aynı muamele ile yasal kanaldan satışa sunuluyor?
Kanunlardaki boşluklardan mı? Zannetmiyorum!
Bu durumda "distrübitör"lük neden var?
Zaten distrübitörden ürün almadığınızda yerel / bölgesel teknik servis ve garantiden mahrum kalınıyor.

Madem ithalatçı garantili ürünler piyasada "kangren" olarak üretici firmalar tarafından anılıyor, o zaman distribütörler tüketicilere ürünlerini satarken şu şekilde soru sorsunlar:
- Distrübitör: "Sayın müşteri, ürününüzü yaşadığınız bölgede / kıtada 2 yıl (3 yıl, 5 yıl... her ne kadar yılsa) garantili olmasını istiyor musunuz? yoksa sizin için garantinin önemi yok ve sadece bu noktadaki mağazadan sadece 6 aylığına garantiyi mi tercih edersiniz?"
- Müşteri: "Peki, farkı nedir ki?"
- Distrübitör: "Distrübitörden bölgesel 3 yıl garantili ürün alırsanız 110 lira. Mağazamızdan 6 aylık garantili ürün alırsanız 90 lira. Hangisini tercih edersiniz?"

Bu aslında, bazı internet sitelerinde elektronik ürünleri alırken "ilave hırsızlık/çalınma garantisi", "ilave yere düşüp kırılma garantisi", vb. şekilde bir tercih aslında.
Ancak şu andaki piyasanın yapısında resmi olarak uygulanamadığı için distrübitör ve ithalatçı garantili şeklinde aynı ürünün farklı fiyatlı versiyonları bulunuyor.
...ve bu yasak değil. Neden mi? Çünkü yasal.

O zaman üreticilerin bugünkü piyasa dinamiğine adapte olmaları gerekmez mi?
Yani bir distrübitörün yukarıdaki soruyu müşterisine - arkasına üretici firma desteğini alarak - sorabilmesi gerekiyor.
Ancak üretici firma, distrübitörüne bunu yaptırmıyorsa bu bir nevi "zorbalık" olmuyor mu?
Üzerine bir de tüketiciler korkuyor "aay, distrübitörden almasam başıma bir iş gelir mi acaba?"
"Korku imparatorluğu"

Ticaret piyasasının tekrar evrim geçirerek, üretici firmaların zihniyetlerini bugünkü reel piyasa koşullarına göre evrimleşmesi gerekiyor.
Artık bu konuda dinazor kokuları çıkmaya başladı.
Neden mi böyle diyorum? Neden mi böyle yazıyorum?
O zaman internetten satış yapan "büyük" firmaların sitelerini çok iyi ama çok iyi inceleyin lütfen.
Aynı sitede neden hem distrübitör garantili, hem de ithalatçı garantili birebir aynı ürün var? İkisi de yasal.
Bu durum şu anda gerçekten üreticileri çok ama çok rahatsız eden bir durum.
Ama tüketici, bir ürün üzerine 40 lira daha vererek kendilerine zoraki bir garanti paketi satılmasını istemiyor.
Konu bu kadar basit aslında.

Kimseyi rahatsız etmek istemiyorum, ama "yok, olmaz öyle şey! Distrübitörden alınmalı" demek, "o takım olmaz! Olursa sadece Fenerbahçe olur" ya da "sadece Galatasaray / Trabzonsport / Beşiktaş / vb." olur şeklinde gerçekte ne olduğuna aldırmadan takım tutmak mantığından öteye gitmiyor maalesef.

Bu görüşüm bazılarımızı rahatsız ettiyse özür diliyorum. Ama bu gerçeği değiştirmiyor maalesef.

Hepinize iyi akşamlar dilerim.
Selamlar, Saygılar.