Fotoğrafla uğraşıyorsanız, ister hobi olsun ister profesyonel anlamda; iyi bir monitörünüz olması gerekir. Eğer sizin gördüğünüz renklerle paylaştığınız zamanki renkler birbirinden farklıysa yaptığınız hiç bir “edit” in anlamı olmuyor, çünkü bambaşka şekilde görülüyor. Örneğin kontrastı çok yüksek olan bir monitör kullandığınızı ve siyah arkaplanla çalıştığınızı varsayalım, siz bazı şeyleri göremezken, paylaştığınızda siyah arkaplan önünde istenmeyen nesneleri izleyiciler görebilir. İşte bu sebeple böyle bir yazı yazmaya ve sizleri bilgilendirmeye karar verdik.
Şu anda piyasada satılan 3 tip monitör var:
- CRT – Eski tüplü dediğimiz teknolojideki monitörler.
- LCD – En çok satılan ve en yaygın ince monitör tipi.
- LED – LCD’nin muhtemelen yerini alacak olan yeni teknoloji monitör tipi.
Bu 3lünün arasındaki farklara teknik olarak girmek çok zaman kaybı olur, internette dilerseniz farkları görebilirsiniz, biz konumuza odaklanmış şekilde ilerleyeceğiz. CRT ‘nin eskidiğini ve LED ‘in de daha çok yeni olduğunu düşünürseniz bu yazıda daha çok LCD ekranlar üzerine konuşacağımızı belirtelim.
LCD monitörler de içinde 4e ayrılıyor, bu ayrımın temel sebebi renkleri ve tonları oluşturma tarzları diyebiliriz kısaca. Fotoğrafçılar için de en önemli sebep bu olduğu için bu farklar iyi bilinmeli.
4 Tane LCD Monitör Tipi Var:
1- TN (Twisted Nematic) – Hemen hemen tüm LCD monitörlerde kullanılan yaygın tekolojidir. Oyun oynamak, film seyretmek için harikalardır çünkü tepki süreleri çok iyidir. Genellikle kısıtlı görüş açıları olduğu için gerçek renkleri veremezler. Ek olarak bu monitörler sadece 6bit renk derinliği verebilirler, titreşim gibi bir yöntemle görüntü verirler, bu yüzden de tüm renk aralıklarını gösteremezler.
2- IPS (In-Plane Switching) – TN teknolojili monitörlere göre IPS monitörler 8 bit görüntü verirler, tüm renk aralıklarını gösterebilirler. Görüş açıları çok daha geniştir ve daha geniş renk aralığında kullanılabilirler. Eski IPS monitörlerin tepki zamanları kötüydü ama yeni çıkanlarda artık böyle bir sorun da görülmüyor. IPS monitörler pahalıdır ve genellikle grafiker ve fotoğrafçılar tarafından kullanılır. Çoğu yeni Apple monitörü ve yeni iPad bu tip monitör kullanıyor.
3- MVA (Multi-domain Vertical Alignment) – TN ve IPS teknolojinin arasında bir teknolojidir. Geniş görüş açıları ve hızlı tepki süreleri vardır, TN’den daha iyi görüntü kalitesi vardır fakat IPS’den daha iyi değildir. Yine 8bit’ tir.
4- PVA (Patterned Vertical Alignment) – MVA’ nın bir alternatifidir fakat daha yüksek kontrast oranı vardır. Son çıkan S-PVA monitörler çok geniş görüş açısı, hızlı tepki zamanı ve 8bit renk aralığı veriyor…
Şu anda ne kullandığınızı biliyor musunuz?
Masaüstü bilgisayar kullanıyorsanız ve uygun fiyatlı bir monitör aldıysanız büyük ihtimalle TN ‘dir. Aslında bunu belirlemenin kolay yolu şudur; ayağ kalkın ve ekranın üstünden aşağıya doğru bakın ve ne kadar görüntüyü görebildiğinize bakın, kısmen görebiliyorsanız TN monitöre sahipsinizdir, hepsini görebiliyorsanız ama parlaklıkta azalma görüyorsanız MVA veya PVA monitöre sahipsinizdir. Şu linkten de monitörünüzün modelini yazarak teknolojinizi öğrenebilirsiniz.
Altta şu anda yazıyı yazarken kullandığım monitörün özelliğini görebilirsiniz. Gördüğünüz gibi TN bir monitör…
Benim gibi TN monitör kullanıyorsanız ve fotoğraf işiyle profesyonel olarak uğraşıyorsanız ciddi şekilde 8bit görüntü veren IPS, S-PVA gibi monitörlere geçmeyi düşünmelisiniz. Tabi bütçeniz burada önemli.
Marka önemli değil. Eizo gibi sadece yüksek teknoloji monitör üreten markalar tabi ki var ama Samsung, Sony, Viewsonic gibi diğer markaların da çok iyi monitörleri var. Markayı sadece görünüş olarak göz önüne alın, esas önemli olan kullandığı teknolojidir.
Öneriler:
Bütçeye göre değiştiğini de göz önüne alarak bazı öneriler yapabiliriz. 3 gruba ayıracak olursak:
a) Yüksek bütçe ($1,000 ve üstü) – En iyi monitörü almak isteyenler için
b) Ortalama bütçe ($500 – $1,000 arası ) – Kaliteli ve fiyat/performans oranı iyi bir monitör almak isteyenler için
c) Düşük bütçe($500 altı) – TN monitör kullanmak istemeyen ve nispeten daha küçük monitöre evet diyenler için
Yüksek Bitçe:
Piyasadaki en iyi monitörler şu anda şüphesiz Eizo ‘nun ColorEdge and FlexScan monitörleri… Harika renk tonları, doğru renkleri verme diyorsanız rahatlıkla güvenebileceğiniz bir marka ve monitör. Cebinizden en az 1000$ çıkacağını bilmelisiniz ama buna değer.
Ortalama Bütçe:
24-27″ monitörler için Dell, HP, NEC and Asus ‘a bakabilirsiniz. İlk seçim olarak Dell UltraSharp U2711 tavsiye edebiliriz, en ucuz 27″ monitörlerden bir tanesi, ama 27″ benim için çok büyük derseniz Dell U2410, HP LP2475W, Asus PA246Q düşünebilirsiniz. Örneğin Dell U2410, 24″ bir IPS monitör, 6 ms tepki süresi var ve renkleri verme konusunda harika.
Düşük Bütçe:
Düşük bütçeye sahipseniz ama yine de iyi bir monitör sahibi olmak istiyorsanız mecburen küçük monitörlere bakacaksınız. Yine Dell, Samsung, NEC, HP gibi markaları rahatlıkla önerebiliriz. Örneğin Asus PA238Q 300$ civarındaki fiyatıyla oldukça cazip. Yine başka bir 23″ IPS monitör de NEC EA232WMI-BK veya Viewsonic VP2365-LED. Bunlarda e-IPS ibaresini görürsünüz ki bu da ekonomik IPS demek. Yan aksesuarlara değer veriyorsanız USB girişi, hoparlör gibi özelliklere de göz atarak monitör seçiminizi yapın.
Seçiminizde kolaylıklar ve fotoğraf hayatınızda başarılar…