vedib Nickli Üyeden Alıntı
Pek çok fotoğraf makinesi kullanıcısı kaliteli optiklerle görüntü kaydetmek için çaba sarf ederken, bu konu abesle iştigaldir... Kaliteli veya vasat olan optiğimizi nasıl bozabilirim çabasında olmayı hayretle okuyorum.
Filtrelerde en kalitelisi veya kalite kaybı en az hangi markadadır diye çaba sarf ederken; bu konu fotoğrafı rezil etmenin yollarını bize gösteriyor.
Bazı kullanıcılar ND filtre ihtiyacı olmadığı halde kaynak camı kullanmak istemesi ve kompozisyon bulamadığı halde zoraki kaynak camı kullanma iç güdüsünü anlamak zordur.
Fotoğrafçılık illaki ND filtre veya kaynak camı kullanmak değildir, çevremizde normal ışık şartlarında kaydedeceğimiz bunca güzellikler ve kompozisyonlar var iken fotoğraf makinesini zora koşmak anlamsız.
Size önerim mevcut fotoğraf makinenizi satıp, tuval, boya ve becerilerinizle hayalinizdeki görüntüyü çizmek en mantıklısı... Kendinizi heba ederek fantastik düşüncelerinizden vazgeçin...
Ekipmanlar görüntü kaydetmek için bize kolaylık sağlamalı, meşakkatli yollarda bize eziyet etmemeli... Mazoşist yani acı çekmekten zevk alan durumuna düşmemek gerekir, gereksiz fikir jimnastiğinden uzak durmanızı tavsiye ederim.




bence siz bu fotoğrafçılık işini çok yanlış anlamışsınız. babam fotoğrafçıydı, dolayısıyla stüdyoda büyüdüm. dijitale de çok yeni geçtim diyebilirim.
stüdyomuzda jelatinden vazeline, balondan sizin saçma, abuk diye niteleyebileceğiniz pek çok malzeme vardı. üstelik fotoşop da yoktu. eğer efekt yapılacaksa eldeki malzemeyle bir şeyler yapılırdı. spot aydınlatma gerekiyorsa bowens'in bilmem ne serisi ekipmanı değil, karton filan kullanılırdı. alüminyum tencereden öğrendim ben beauty dish'in ne olduğunu. ampul flaşla harika fotoğraflar çekilirdi, bazen de sabit ışık kullanılırdı. balonlarla renk verilirdi, çok ince jelatinlerden filtre yapılırdı. karton üstü alüminyum folyoyla reflektör de yapılırdı. o zamanlar pederim projeksiyon tertibatından bozma arkaplanlar yapardı ki şimdilerde light blaster adıyla 100 dolara amazon'da satılmakta. körükle tilt lens filan da yapmışlığı var o zamanlar pederin.

siz pahalı ve güzel ekipmanlarla çektiğiniz fotoğrafların çok çok kaliteli olduğunu düşünebilirsiniz, bir gün belki 15 yaşında çocuğun telefonuyla yakaladığı mükemmel bir kareye denk geldiğinizde fotoğrafın, fotoğrafçılığın ne olduğu hakkındaki fikirlerinizi gözden geçirirsiniz.

diyeceğim o ki, ben fotoğrafçı olamadım fakat ekipmanım olmadığı için değil, o göze sahip olmadığım için.
çünkü fotoğrafı makine de, objektif de, ekipman da çekmez, fotoğrafı göz çeker.
babamdan da tek öğrendiğim budur.