içindeki bileşenler genizde yanma ve nefesi tıkama özelliğindedir. deride yanma ve bazen kızarıklık yapabilir. bu bileşenler dünya standartlarında tüm kolluk kuvvetlerince uygulanan bir maddedir. öldürmez, korkmayın.
elbette ki yönetmelik de kanun da var. polis kanun olmadan işlem yapmaz.
kasten yapılan her fiil davaya konu olabilir. ayrıca ceza yasası prensiplerine göre müddei iddiasını ispat ile yükümlüdür. yani atılanın kasten mi kusurdan dolayı mı olduğunu ispatlamalıdır.
herhangi bir yerde pansuman yapılması orayı resmi sağlık kuruluşu yapmaz. bunun için bazı tabelalar ve işaretler ve bildirimler gereklidir.
bu durumdan kolluk kuvvetinin haberi olmayabilir. suçüstü şüpheliyi takip durumu varsa kanunen kapalı alana da gaz atılması mümkündür. bu durumda bile suistimal görülmüşse devletin her eyleminde olduğu gibi davaya tabidir. bunun bildirim yeri sosyal ağlar değil adliyelerdir.
hele hele yurt dışı basın organları hiç değildir. yurt dışı basın organına paylaşılan her olumsuz doğru / yanlış haber (ki genelde gerçek mermi kullanımı, panzer ezdi haberleri gibi yanlış çıkıyor) ülkemizin yurtdışı görünümüne, ekonomik durumuna, geleceğine balta vuruyor.
kasten yapılan her suistimal davaya konu olabilir. adliyeye müracaat gereklidir.
polis matbu ifade hazırlamaz. her ifade kişinin ağzından çıktığı gibi yazılır.
gözaltı sonrası doktor raporu alınır. zaten suistimal varsa burada çıkar.
böyle saçma şeylere inanmayın. ne olduğunu yukarıda yazdım.
not: başka zaman olsaydı daha ayrıntılı bile yazardım. son iki gün içinde yaşanan gelişmelerden sonra (referanduma açılacağı, mahkeme kararına saygı duyularak bekleneceği devletin zirvesi tarafından söylendi; dolayısı ile sözde diğer %50 yi devletin zirvesi duymuş ve anlamış oldu) gezi parkındaki kalabalık hukuksal mesnedini kaybetmiştir. yasal uyarılara rağmen dağılım olmadığı için de müdahale yapılmıştır. son iki gündür orada güya oluşturulmak istenen "özerk komüni / serbest alan" tamamen kanuna aykırıdır. italya içinde vatikan mı kurulmak isteniyor?
orada işsiz / şu an üretmeyen ama ve lakin ciddi anlamda tüketim yapan bir kalabalık var.
bir su vermedi diye mado mağazasının talan edilmesi gibi bir sürü esnafın gasp edilmesi, taksimde esnafın satışlarının %80 düşmesi, otellerin hiç rezervasyon alamaması / yapılmış rezervasyonların iptal edilmiş olması vb bir sürü olay da cabasıdır.
kolluk kuvvetleri vatandaşa rağmen vatandaşı korumak, kamu düzenini kanun aleyhine bozanların eylemini durdurmakla görevlidir. bunun için kurumları sevmeyebilirsin.
not 2: ben siyaset yapmıyorum. kanun açısından yorum istediniz ve kanuni durum budur. daha azı da yoktur daha fazlası vardır. tutup da bana fikir özgürlüğü, yürüyüş ve benzeri anayasal hak demeyin; aynı cümlenin devamında "KANUNİ SINIRLAR ÇERÇEVESİNDE" der.
not 3: bana hukuk dersi de vermeye kalkmayın. sizin koyun görmüşlüğünüz kadar benim çoban gütmüşlüğüm var.
not 4: herkesin haklı olduğu konular olabilir. ülkede kanunlar var genel düzeni sağlayan. bu kanunlara uymak zorunlu ve bilmemek mazeret değildir. hakkımı savunuyorum diye bu şekil devam edilirse bir sene sonra KARNE İLE EKMEK SIRASINDA GÖRÜŞÜRÜZ!