Güzel bir yazı ve tespit olmuş abi. Ama Altan'ın dediği gibi Adana için 2 gün çok az.
Zamanında ben de bahsettiğin gençlerden biriydim. Çukurova Üniversitesi'nde böte diye bir bölüme gittim. İlk dijital makinemi de üniversitede almıştım A590IS
Ve belki garip gelecek ama en çok sevdiğim kareleride o makina ile çektim. Dslr-like makine (SX10IS) aldığımda dünyalar benim olmuştu. 500D-550D bizim için hayal gibi bir şeydi.
Alırdık kompak makinelerimizi ve tripodlarımızı giderdik sevgi adasının karşısına çekimlerimizi yapardık. Ya da merkez parka gidip merkez camii karşısında çekimlere devam ederdik.
Şu anda imzamdaki ekipmanlara sahibim ama bu defa da üniversitedeki gibi geniş zamanım yok çekim yapmak için.
Üniversitede fotoğrafçılık kulübünün faydası çok oluyor, bir çok kişi bu klüp sayesinde başlıyor istekli şekilde fotoğraf çekmeye, öğrenciler için güzel geziler de düzenliyorlar.
Ben CT ile üniversite 3'te tanıştım o zamanlar aktif bir kullanıcı değildim, ama artık her sabah telefonu elime aldığımda ilk yaptığım iş CT başlıklarına göz atmak (Tabi kız arkadaşıma günaydın dedikten sonra)