Ben çocukken hatırlıyorum bi su kanalı vardı ayder de içinde buz gibi su akardı, ayaklarımızı sokamazdı o derece soğuktu.
Bu kanal kaldırılmış şuan kanalizasyon gibi alttan çok ufak bir akıntı var ama o eski su mu bende bilemiyorum.
Şuan ayder de hiç bir su kaynağı yok. İçme suyu dahi 15km yukardan hortumlarla taşınıyor. Akarsu ve göl zaten bildiğim kadarı ile hiç bir zaman olmadı orda.
Göller hep dağın eteklerine doğru var. Belki yüzden fazla göl oluşumu var. Haziran ayının başında ancak çözülen göller var.
Ayder in bulunduğun fırtına vadisinde HES yasak.
Zaten insanlarda HES e karşı bir düşmanlık var.
HES doğru yapılırsa dünyanın en temiz icadı. Artvin de 2 tane mükemmel planlanmış HES gördüm mesela. Ancak Güneysu da çalıştığım firmanın haberleşmesini yaptığı bir HES vardı o kötüydü yani ben gittim kendim de gördüm yerinde.
Şuan ayder bölgesinin sorunu su kaynakları yada HES vs değil. Yöre halkının düpedüz açlığı.
Ardeşen den aydere kadar bu sene sayısız inşaat başlamış. Kimisi çay bahçesi yapıyor, kimisi cızbız, kimsi pansiyon, kimisi zipline.
Baştan sonra tek şerit, baştan sona zigzaglı, insanın yürümediği bir yolda çay bahçesi yapar anlamak güç. Her o yoldan geçerken besmele ile geçiyorsun. Çünkü her virajı döndüğünde hödüğün biri yolun ortasına 4lü leri yakıp bir çeşmeden su içerken yada çay bahçesinin önüne arabasını park etmiş çayını yudumlarken görebilirsiniz.