Ortalık kızışmış sanki, kendi adıma aynasız bir makineye geçmemin en büyük sebeplerinden bir meraktı iyiki de merak etmişim diyorum şimdi. Boyut meselesi duruma göre değişiyor. Çantaya makine atrı 4 lensi sorunsuz koyduğumda veyahut aynasızdan sonra Dslr elime aldığımda iyi ki aynasız almışım diyorum. Ancak arasıra çekicem karenin durumuna göre şimdi elimde bir D800E olsa da kareyi bakana yaşatsam veyahut şimşek gibi bir Sony A77 olsada anı kaçırmasam dediğim de olmuyor değil. İQ olarak aynasızların Dslr seviyesine çoktan yetiştiği hatta birçoğunun geçtiği aşikar iken fotoğraf kalitesi açısından aynasızları tartışmak bence yersiz. Ben şuanda aps-c sensörde Fuji ayarında bir makine göremiyorum. FF sensörde ise A7R ayarında bir makine belki Nikon D800E olabilir.

Bunun dışında aynasızları eleştirirken kardeşim ben büyük makine severim makine dediğin ele gelecek veya Canon sistemde 200 civarı lens varken niçin kendimi bu konuda kısıtlayayım veya işim gereği cahil, kalantor iş adamlarının ürün çekimine gidiyorum büyük görünce hoşlarına gidiyor veya ben spor fotosu çekiyorum kuş çekiyorum hız benim için çok önemli denilirse tercihe hak verir ve saygı duyarım.

Ben manuel lens kullanmayı seven bir insanım kaç kere elimdekileri satıp manuel işi bitti diyip cillop gibi manueli görünce dayanamayıp almışlığım var. Vizörden baktığınızda manuel lensle 10x büyütme ile nokta atışı yapmak istiyorsanız , titreşimi minumuma indirmek istiyorsanız, kalabalıkta dikkat çekmeden çekim yapmak istiyorsanız ve pek tabi ki boyun ağrıları yaşamak istemiyorsanız aynasız alacaksanız.

Kısacası herşey tercih meselesi son olarak "De gustibus et coloribus non est dispitantum" der ve saygılarımı sunarım efenim