Konu: Analog Fotoğraf Makineleriyle Çekilen Fotoğraflar

fonmerkezi Nickli Üyeden Alıntı

NikonF80 2002 İstanbul ( Yenikapı Garı) -400 Asa

Ah be hocam treni özledik.. O rayların sesini o curcunayı renkliliği, binip de sahile gitmeyi.. Yeniden hatırlattınız bana.

ilbey666 Nickli Üyeden Alıntı

Ah be hocam treni özledik.. O rayların sesini o curcunayı renkliliği, binip de sahile gitmeyi.. Yeniden hatırlattınız bana.

O zaman ilk fotoğraf sana özel gelsin.

Tarihi Kumkapı Meyhaneleri



Analog fotoğrafın en tatlı yanı, insan fotoğrafları çekerken,
doğallığını ve fotoğraf dokusunu kaybetmemesi.Belki de bana öyle gelmiştir.

ilbey666 Nickli Üyeden Alıntı

Negatifleri banyoya verdikten sonra tarama yaptırıyoruz profesyonel tarayıcılarda fotoğrafçıda. Sonra böyle net jpeg ler elde ediyoruz

Eyvallah ilbey


Sent from my iPhone using Tapatalk

ilbey ve initio kardeşim,
peki neden analog?

ruzigar Nickli Üyeden Alıntı

ilbey ve initio kardeşim,
peki neden analog?

Bana sormamışsınız ama taze analogcu olarak cevap vermek istedim. İlbey'in dediklerine aynen katılıyorum. Kullanmadan anlamak mümkün değil. Ben de uzun süre forumların karanlık oda bölümünden uzak durdum. Fotoğrafçılığa ilk başladığınızda amacınız en iyi ekipmanlarla en iyi fotoğrafları çekmeye çalışmak. O yüzden dünyanın parasını yatırarak çektiğimiz fotoğrafların kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. Canon 135mm F/2 Canon 18-55 den çok daha keskin görüntü verdiğini gördüğünüzde onu da almalıyım diyorsunuz. Tabi bu bir yere kadar mümkün olabiliyor. Ekipmanlar sizin sınırlarınızı belirliyor o sınırları ne kadar zorlayabileceğiniz de size kalıyor.

Sonra manuel lens diye bir şey duyuyorsunuz, araştırıp bir yerden ediniyorsunuz bir bakıyorsunuz ki 20-30 yaşında bir lens 2000 USD lik bir lens kadar keskin fotoğraf veriyor. Bu nasıl olur diye düşününce de olayın sadece ekipman olmadığını anlamaya başlıyorsunuz. Daha sonra elinize sizin yaşınızda bir makine alıyorsunuz. Dokunduğunuzda hissettiğiniz duygu farklı oluyor. O zaman fotoğrafı ne kadar sevdiğinizi bir daha anlıyorsunuz. 200-250 TL'ye alacağınız bir makine 50mm ile 1850 USD'ye aldığınız 7D den daha fazla büyük görüntü veriyor bunu fark ediyorsunuz. Full frame ne demek onu kavrıyorsunuz. Fotoğraf çekmeye başlıyor ama sonucu anında göremiyorsunuz. Daha dikkatli fotoğraflar çekmeye özen gösteriyorsunuz çünkü çekeceğiniz fotoğraf sayısı makinedeki ve çantanızdaki film sayısı kadar. Kompozisyona daha fazla önem vermeye başlıyorsunuz kafanıza göre her şeyi çekmiyorsunuz. Yanlışlıkla deklanşör'e bastığınızda gitti bir poz diye içinizde ufak bir cızlama oluyor. Sonra makara bitince veriyorsunuz banyoya. Sonuçlar geldiğinde sonuçlara kah mutlu oluyor kah da hayıflanıyorsunuz. Ve işin en güzel yanı içinizden o fotoğrafları photoshopta düzenlemek bile gelmiyor. Olduğu gibi bırakmak istiyorsunuz.

İşin keyif kısmının yanında maddi kısmına bakarsanız da , bütçenize göre tabi 500 TL gibi bir rakama 50mm 1,4 / 28mm 2,8 / 135mm F2 gibi bir sete sahip oluyorsunuz. Hatta daha ilginç bir şey söylersek 50 mm 1.2 bir lensi 300 TL'ye bulabiliyorsunuz.

Daha ne olsun

eyeofhorus Nickli Üyeden Alıntı

Bana sormamışsınız ama taze analogcu olarak cevap vermek istedim. İlbey'in dediklerine aynen katılıyorum. Kullanmadan anlamak mümkün değil. Ben de uzun süre forumların karanlık oda bölümünden uzak durdum. Fotoğrafçılığa ilk başladığınızda amacınız en iyi ekipmanlarla en iyi fotoğrafları çekmeye çalışmak. O yüzden dünyanın parasını yatırarak çektiğimiz fotoğrafların kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. Canon 135mm F/2 Canon 18-55 den çok daha keskin görüntü verdiğini gördüğünüzde onu da almalıyım diyorsunuz. Tabi bu bir yere kadar mümkün olabiliyor. Ekipmanlar sizin sınırlarınızı belirliyor o sınırları ne kadar zorlayabileceğiniz de size kalıyor.

Sonra manuel lens diye bir şey duyuyorsunuz, araştırıp bir yerden ediniyorsunuz bir bakıyorsunuz ki 20-30 yaşında bir lens 2000 USD lik bir lens kadar keskin fotoğraf veriyor. Bu nasıl olur diye düşününce de olayın sadece ekipman olmadığını anlamaya başlıyorsunuz. Daha sonra elinize sizin yaşınızda bir makine alıyorsunuz. Dokunduğunuzda hissettiğiniz duygu farklı oluyor. O zaman fotoğrafı ne kadar sevdiğinizi bir daha anlıyorsunuz. 200-250 TL'ye alacağınız bir makine 50mm ile 1850 USD'ye aldığınız 7D den daha fazla büyük görüntü veriyor bunu fark ediyorsunuz. Full frame ne demek onu kavrıyorsunuz. Fotoğraf çekmeye başlıyor ama sonucu anında göremiyorsunuz. Daha dikkatli fotoğraflar çekmeye özen gösteriyorsunuz çünkü çekeceğiniz fotoğraf sayısı makinedeki ve çantanızdaki film sayısı kadar. Kompozisyona daha fazla önem vermeye başlıyorsunuz kafanıza göre her şeyi çekmiyorsunuz. Yanlışlıkla deklanşör'e bastığınızda gitti bir poz diye içinizde ufak bir cızlama oluyor. Sonra makara bitince veriyorsunuz banyoya. Sonuçlar geldiğinde sonuçlara kah mutlu oluyor kah da hayıflanıyorsunuz. Ve işin en güzel yanı içinizden o fotoğrafları photoshopta düzenlemek bile gelmiyor. Olduğu gibi bırakmak istiyorsunuz.

İşin keyif kısmının yanında maddi kısmına bakarsanız da , bütçenize göre tabi 500 TL gibi bir rakama 50mm 1,4 / 28mm 2,8 / 135mm F2 gibi bir sete sahip oluyorsunuz. Hatta daha ilginç bir şey söylersek 50 mm 1.2 bir lensi 300 TL'ye bulabiliyorsunuz.

Daha ne olsun

Ben de tamamen aynı duyguları yaşamıştım analog kullanırken, hala çok istiyorum bir analog makine ama film baskı masrafları düşünüyorum, bu aralar bana fazla gelir diyorum...

serkankucuk Nickli Üyeden Alıntı

Ben de tamamen aynı duyguları yaşamıştım analog kullanırken, hala çok istiyorum bir analog makine ama film baskı masrafları düşünüyorum, bu aralar bana fazla gelir diyorum...

O kadar da maaliyetli değil aslında. Film 2,5-5 TL arası bulursunuz. Banyo ve CD ye tarama da 6-8 Tl arasında. Baskı almadıktan sonra maliyet o kadar da çok değil. Keyfini çıkartmak için yeterli bir maliyet bana göre

ancak bu kadar güzel açıklanabilirdi! çok teşekkürler sayın eyeof....ben daha işin çooooooook başındayım ama,sizin o heyecanınızı çok daha iyi anlıyorum şimdi...
peki o dediğiniz 200-250 tl makineler tabi 2.eldir değil mi? şimdi analog üretilmiyordur diye düşünüyorum...?
selamlarımla...

ruzigar Nickli Üyeden Alıntı

ancak bu kadar güzel açıklanabilirdi! çok teşekkürler sayın eyeof....ben daha işin çooooooook başındayım ama,sizin o heyecanınızı çok daha iyi anlıyorum şimdi...
peki o dediğiniz 200-250 tl makineler tabi 2.eldir değil mi? şimdi analog üretilmiyordur diye düşünüyorum...?
selamlarımla...

Evet söylediklerim 2. el. Filmli makine üretiliyor sanırım. Nikon'un bir modeli vardı. Başka var mı bilemiyorum araştırmadım doğrusu. 2. el makineler içerisinde öyle temizleri olabiliyor ki sıfırından ayırt etmek imkansız neredeyse. İstanbul'daysanız Hayyam pasajına bir uğrayın. Olmadı gittigidiyor yada sahibinden gibi siteleri araştırın. Mutlaka bütçenize uygun bir makine bulursunuz.

eyeofhorus Nickli Üyeden Alıntı

Bana sormamışsınız ama taze analogcu olarak cevap vermek istedim. İlbey'in dediklerine aynen katılıyorum. Kullanmadan anlamak mümkün değil. Ben de uzun süre forumların karanlık oda bölümünden uzak durdum. Fotoğrafçılığa ilk başladığınızda amacınız en iyi ekipmanlarla en iyi fotoğrafları çekmeye çalışmak. O yüzden dünyanın parasını yatırarak çektiğimiz fotoğrafların kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. Canon 135mm F/2 Canon 18-55 den çok daha keskin görüntü verdiğini gördüğünüzde onu da almalıyım diyorsunuz. Tabi bu bir yere kadar mümkün olabiliyor. Ekipmanlar sizin sınırlarınızı belirliyor o sınırları ne kadar zorlayabileceğiniz de size kalıyor.

Sonra manuel lens diye bir şey duyuyorsunuz, araştırıp bir yerden ediniyorsunuz bir bakıyorsunuz ki 20-30 yaşında bir lens 2000 USD lik bir lens kadar keskin fotoğraf veriyor. Bu nasıl olur diye düşününce de olayın sadece ekipman olmadığını anlamaya başlıyorsunuz. Daha sonra elinize sizin yaşınızda bir makine alıyorsunuz. Dokunduğunuzda hissettiğiniz duygu farklı oluyor. O zaman fotoğrafı ne kadar sevdiğinizi bir daha anlıyorsunuz. 200-250 TL'ye alacağınız bir makine 50mm ile 1850 USD'ye aldığınız 7D den daha fazla büyük görüntü veriyor bunu fark ediyorsunuz. Full frame ne demek onu kavrıyorsunuz. Fotoğraf çekmeye başlıyor ama sonucu anında göremiyorsunuz. Daha dikkatli fotoğraflar çekmeye özen gösteriyorsunuz çünkü çekeceğiniz fotoğraf sayısı makinedeki ve çantanızdaki film sayısı kadar. Kompozisyona daha fazla önem vermeye başlıyorsunuz kafanıza göre her şeyi çekmiyorsunuz. Yanlışlıkla deklanşör'e bastığınızda gitti bir poz diye içinizde ufak bir cızlama oluyor. Sonra makara bitince veriyorsunuz banyoya. Sonuçlar geldiğinde sonuçlara kah mutlu oluyor kah da hayıflanıyorsunuz. Ve işin en güzel yanı içinizden o fotoğrafları photoshopta düzenlemek bile gelmiyor. Olduğu gibi bırakmak istiyorsunuz.

İşin keyif kısmının yanında maddi kısmına bakarsanız da , bütçenize göre tabi 500 TL gibi bir rakama 50mm 1,4 / 28mm 2,8 / 135mm F2 gibi bir sete sahip oluyorsunuz. Hatta daha ilginç bir şey söylersek 50 mm 1.2 bir lensi 300 TL'ye bulabiliyorsunuz.

Daha ne olsun

ancak bu kadar güzel açıklanabilirdi! çok teşekkürler sayın eyeof....ben daha işin çooooooook başındayım ama,sizin o heyecanınızı çok daha iyi anlıyorum şimdi...
peki o dediğiniz 200-250 tl makineler tabi 2.eldir değil mi? şimdi analog üretilmiyordur diye düşünüyorum...?
selamlarımla...


(kusruma bakmayın,sayfa çok karışık geldi bana..neyi nereye yazdığımı anlayamadım.ikinci kez kopyalamak istedim.)

eyeofhorus Nickli Üyeden Alıntı

Bana sormamışsınız ama taze analogcu olarak cevap vermek istedim. İlbey'in dediklerine aynen katılıyorum. Kullanmadan anlamak mümkün değil. Ben de uzun süre forumların karanlık oda bölümünden uzak durdum. Fotoğrafçılığa ilk başladığınızda amacınız en iyi ekipmanlarla en iyi fotoğrafları çekmeye çalışmak. O yüzden dünyanın parasını yatırarak çektiğimiz fotoğrafların kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. Canon 135mm F/2 Canon 18-55 den çok daha keskin görüntü verdiğini gördüğünüzde onu da almalıyım diyorsunuz. Tabi bu bir yere kadar mümkün olabiliyor. Ekipmanlar sizin sınırlarınızı belirliyor o sınırları ne kadar zorlayabileceğiniz de size kalıyor.

Sonra manuel lens diye bir şey duyuyorsunuz, araştırıp bir yerden ediniyorsunuz bir bakıyorsunuz ki 20-30 yaşında bir lens 2000 USD lik bir lens kadar keskin fotoğraf veriyor. Bu nasıl olur diye düşününce de olayın sadece ekipman olmadığını anlamaya başlıyorsunuz. Daha sonra elinize sizin yaşınızda bir makine alıyorsunuz. Dokunduğunuzda hissettiğiniz duygu farklı oluyor. O zaman fotoğrafı ne kadar sevdiğinizi bir daha anlıyorsunuz. 200-250 TL'ye alacağınız bir makine 50mm ile 1850 USD'ye aldığınız 7D den daha fazla büyük görüntü veriyor bunu fark ediyorsunuz. Full frame ne demek onu kavrıyorsunuz. Fotoğraf çekmeye başlıyor ama sonucu anında göremiyorsunuz. Daha dikkatli fotoğraflar çekmeye özen gösteriyorsunuz çünkü çekeceğiniz fotoğraf sayısı makinedeki ve çantanızdaki film sayısı kadar. Kompozisyona daha fazla önem vermeye başlıyorsunuz kafanıza göre her şeyi çekmiyorsunuz. Yanlışlıkla deklanşör'e bastığınızda gitti bir poz diye içinizde ufak bir cızlama oluyor. Sonra makara bitince veriyorsunuz banyoya. Sonuçlar geldiğinde sonuçlara kah mutlu oluyor kah da hayıflanıyorsunuz. Ve işin en güzel yanı içinizden o fotoğrafları photoshopta düzenlemek bile gelmiyor. Olduğu gibi bırakmak istiyorsunuz.

İşin keyif kısmının yanında maddi kısmına bakarsanız da , bütçenize göre tabi 500 TL gibi bir rakama 50mm 1,4 / 28mm 2,8 / 135mm F2 gibi bir sete sahip oluyorsunuz. Hatta daha ilginç bir şey söylersek 50 mm 1.2 bir lensi 300 TL'ye bulabiliyorsunuz.

Daha ne olsun

Eline saglık çokoş yazmışsın

Eklenti 2858Eklenti 2859
orjinal boyutta yüklemedim, orjinalleri %100 boyutta çok yer kaplar

Bildiğiniz üzere Analog fotoğrafçılıkta fotoğrafın çekildiği an ile sonuç görüntünün görülebildiği an arasında bir zaman aralığı vardır. İşte bu zamansal aralık, fotoğraf çeken kişi açısından teknik ve estetik birikimin altyapısını oluşturur. Ben bunun meyvesini çok yedim, hala da yiyorum. Işığın negatif bir filme düşüp depolanması ardından ortaya çıkması bana heyecan veriyor.

Kimileri işin vintage ve hava kısmındadır grubumda görüyorum. Ben öyle düşünmüyorum. Ben işin dokusundayım, hissindeyim. Bunu da kullanmadan görmeden bilemezsiniz.

ilbey666 Nickli Üyeden Alıntı

Bildiğiniz üzere Analog fotoğrafçılıkta fotoğrafın çekildiği an ile sonuç görüntünün görülebildiği an arasında bir zaman aralığı vardır. İşte bu zamansal aralık, fotoğraf çeken kişi açısından teknik ve estetik birikimin altyapısını oluşturur. Ben bunun meyvesini çok yedim, hala da yiyorum. Işığın negatif bir filme düşüp depolanması ardından ortaya çıkması bana heyecan veriyor.

Kimileri işin vintage ve hava kısmındadır grubumda görüyorum. Ben öyle düşünmüyorum. Ben işin dokusundayım, hissindeyim. Bunu da kullanmadan görmeden bilemezsiniz.

hiç böyle düşünmemiştim..acemilikten olsa gerek...değerli açıklamaların için çok teşekkürler ilbey...

ruzigar Nickli Üyeden Alıntı

ilbey ve initio kardeşim,
peki neden analog?

Bende ilbeye katılıyorum ben sadece bir pazar gunü zenit 12 XP kullandım ve çok bakaydi, cekin yaptıktan sonra alışkanlık olarak LCD ekran arıyordum, cekim yaptıktan sonra nasıl çıkacak diye merak etmek çok heyecanlı oluyor ve nostaljiyi yasamak güzel oluyor


Sent from my iPhone using Tapatalk

1988 Yılında hevesle aldığım hala vitrindeki yerini koruyan 12XP Zenitten bir iki karede ben eklemek isterim.
[IMG][/IMG]

[IMG][/IMG]

[IMG]URL=http://imageshack.us/photo/my-images/828/ies1009.jpg/][/URL][/IMG]

@ies, 3 fotoğrafa da bayıldım elinize sağlık.

Bir fotoğraf da benden. Canon T70, Fuji 200, Soligor 28mm:

teşekkür ederim bütün arkadaşların resimleri çok güzel. ama en güzeli filimli makinenin zevki.... ne yapalım ister istemez teknolojiye uymak zorunda kalıyoruz.

Canon AE-1 Program + Fuji Dia Film + Çapraz Banyo.
Ağaç Fotoğrafı MIR 20mm M42 lensle çekildi. Diğerleri Canon FD 50mm 1.8